Yeni Yazı >>
Home / Genel / Benlik Analizi

Benlik Analizi

Kişiler arası iletişim çatışmalarında “Transaksiyonel Analiz” olarak bilinen model, em patik iletişim becerisini geliştirmede oldukça yararlı ipuçları sağlamaktadır. Transaksiyonel analize göre, insanın kişiliği üç bölümden oluşur. Bunlar ana baba, çocuk ve yetişkin benlik durumlarıdır. Bu benlik durumlarına kişisel roller de diyebiliriz. Bir in san, kişiler arası iletişim sırasında bu üç temel rolden birini ya da tümünü benimseyebilir. Bu benlik ya da kişisel rollerin özelliklerini şöyle açıklayabiliriz:

Ana baba Benliği

Bu benlik durumu, kişiliğimizin insanlara nasıl davranmaları gerektiği konusunda öğütler, emirler veren bölümüdür. Ana baba benliği, koruyucu ve yargılayıcı, olmak üzere iki biçimde kendisini gösterir.

Koruyucu ana baba, karşısındaki kişiyi kaç yaşında ve toplumsal konumu ne olursa olsun onu korumaya, kollamaya yönelen bir benliktir. Koruyucu ana baba benlik durumunda, fedakârlık, başkaları için bir şey yapma isteği ağır basar. Bu benliği öne çıkmış kişiler, iyilikleriyle, insanlar üzerinde tahakküm kurarlar. Gerek günlük, gerekse iş yaşantımızda bu benlik ve rol örnekleriyle çok sık karşılaşırız. Örneğin, çocuklarının yapabileceği bir takım işleri sırf onlar yorulmasın diye kendileri yapan ana babalar, iş yaşamında, “Sen üzülme, ben senin yerine işini yaparım” diyen yöneticiler gibi.

Eleştirici, yargılayıcı ana baba benliği ise toplumsal kuralları ve değerleri koru maya, bunları uymayanları eleştirmeye ve gerektiğinde cezalandırmaya yönelik bir benliktir. Bu benlik durumunu öne çıkartan kişiler, yakın çevrelerinden öğrendikleri değerleri, tek ve değişmez doğrular olarak kabul ederler. Her şeyi belirli kalıplar içinde değerlendirirler. Bu özellikleri onları değişime ve yeniliği kapalı tutar.

Ana baba benlik durumumuz, bir anlamda toplumun içimizdeki temsilcisidir. Toplumun kültür ve değerleri bu benlik aracılığıyla kuşaktan kuşağa aktarılır. Özellikle eleştirici ana baba yönü ağır basan kişiler, toplumun gelenek ve göreneklerini doğru ya da yanlışlığını irdelemeksizin olduğu gibi kabul ederler ve onları koruma görevini üstlenirler. Kuşaklar arasındaki çatışma olarak tanımladığımız sorunun da ha çok bu tür ana babalarla gençler arasında yaşandığına tanık olmaktayız.

Bu benlik durumunu öne çıkartan kişiler için başkaları çok önemlidir. Başkalarının eleştirilerine hedef olmamak için kendi özgürlüklerinden, isteklerinden kolayca vazgeçerler. Onlar için kendi düşünceleri değil, yaşadıkları toplumun değerleri ve bu değerlerin temsilciliğini ve denetimini üstlenen kişiler önemlidir. Kendileri de başkalarının yaşamlarını denetleyen ve yargılayan bir rol üstlenen bu kişiler için başkalarının hoşuna gidecek şekilde davranmak, onların cezalarından kaçınmak son derece önemlidir.

İster koruyucu ister eleştirici olsun her ana baba benliği ile ilgili mesajlar, kısıtlayıcı, kalıplayıcı olabileceği gibi, geliştirici de olabilir. Ana baba benliği kültür taşıyıcılığı yaparak, yeni kuşaklara önemli, yararlı bilgiler de aktarırlar. Bu nedenle, ana babadan gelen her mesajı olduğu gibi kabul ya da reddetmek yerine irdeleyip, sorgulayarak yani bir yetişkin gibi davranarak karşılamak gerekir.

Polis ve jandarmalarımız, görevlerini yasalar çerçevesinde yerine getirirlerken, toplum düzeninin korunması adına bir dizi yasağın da uygulanması için çalışırlar. Bu durum, onları vatandaş karşısında daha çok ana baba benliği ile ilişki ve iletişimlerini sürdürmelerine neden olur. Polis ve jandarmalarımızın ana baba benliği ağırlıklı davranışları, toplum tarafından da büyük ölçüde kabul edilmiş ve benimsenmiştir. Çünkü iç güvenlik güçleri gücünü yasalardan alan bir otoriteyi tem sil etmektedir. Yani bir anlamda devletin temsilcisidir. Halk arasında ise devletin adı “Devlet ana”ya da “Devlet babadır”.

Çocuk Benliği

Bilindiği gibi, çocuklar başlangıçta oldukça doğaldırlar, içlerinden geldiği gibi duygularını davranışa dönüştürürler. Büyüdükçe, yani toplumsallaştıkça, toplum kurallarını, yasaklarını öğrendikçe, duygu ve düşüncelerini saklamayı, doğal davranmamayı, çocuk olmaktan istemeyerek de olsa uzaklaşmayı öğrenirler. Bunun la birlikte, yaşı, eğitim durumu, toplumsal konumu ne olursa olsun her insanın içinde bir çocukluk vardır ve bunu fırsat buldukça da sergilemeye çalışır. Bu nedenle çocuk benlik, az gelişmiş ya da çocuksu bir benlik olarak anlaşılmamalıdır. Çocukluk çağının içgüdüleriyle duygusal olarak tepki veren çocuk benliği, doğal, küçük profesör ve uyum sağlamış olmak üzere üç farklı şekilde karşımıza çıkar.

Doğal çocuk ilkel, fevri, kontrolsüz ve yardım bekleyen yani “çocuk gibi çocuk” diyeceğimiz türden bir kişilik özelliği taşır. Bu çocuk, sevmediği kişilere “seni sevmiyorum” der, “İlle de bana bu oyuncağı alacaksın “diye tutturarak annesini çarşıda zor duruma düşürmekte bir sakınca görmez. Kıskançlığını, nefretini, sevgisini en yalın biçimde gösterir. Duygularını bilincinin süzgecinden geçirmeden olduğu gibi yansıtan bu benliği bir yetişkin olarak yaşamak, belki de zaman zaman yaşamak hepimizin ortak arzusu olmasına karşın toplumun kural ve yasalarından çekindiğimiz için açıkça değil, çeşitli örtülerle gizleyerek yaşamaya çalışırız.

Küçük profesör olarak adlandırılan çocuk benliği, yaratıcı, sezgileri güçlü ve başkalarını kendi istekleri doğrultusunda idare edebilen bir benlik sergilerler. Örnek vermek gerekirse, bunlar, anne ve babalarını birbirine düşürüp karşılarında kıs kıs gülen çocuklardır. Sezgileri oldukça gelişmiş bu çocukların aynı zamanda yaratıcılık düzeyleri de oldukça yüksektir. Küçük profesörler, bu özellikleri nedeniyle doğal olarak anne babaları tarafından gereğinden fazla şımartıldıklarında, başkaları ile karşılaştırılıp övülüp, şımartıldıklarında, kendilerini üstün, başkalarını da aşağıda görmeye başlarlar. Bu nedenle, ileri yaşlarda bu tür küçük profesörler, iş ve toplumsal yaşamlarında, başkalarıyla işbirliği içinde çalışma güçlüğü çekerler. Takım çalışması içinde başarılı olamama olasılıkları oldukça yüksektir.

Mutlaka Okumalısın!  Müşteri İstek ve İhtiyaçlarının Belirlenmesi

Uyum sağlamış çocuk ise “Ne diyorsam onu yap” terbiye anlayışı ile büyütülmenin izlerini taşıdığından, suçluluk, isyan ya da itaat ve uzlaşma özellikleri gösterir. Bu çocuk benliğinde, otoriteye hemen hemen kayıtsız şartsız bir boyun eğme söz konusudur. İçe dönük, uysal bir kişilik özelliği sergileyen bu kişilerin, otoriteye ve onun koyduğu kurallara ne zaman karşı çıkacağı ise hiç belli olmaz.

Ana baba benliği rolüyle davranmalarını doğal bulup, benimsediğimiz polis ve jandarmalarımızla vatandaş da çocuk benliği ile ilişki ve iletişim içinde olmayı tercih etmektedir görüşü her ne kadar tartışılması gereken bir görüş olsa da belirli bir doğruluk payı da içermektedir. Gerçekten de, vatandaşın polis ve jandarma ile ilişkilerinde dikkat çekecek kadar değişik çocuk benlik rollerine girdiğini, sorunlarını bu şekilde çözmeye çalıştıklarını çok sık gözlemlemekteyiz. Ana baba ve çocuk ilişkisi adı üstünde çocukluk yaşlarında gerekli ve yararlı bir ilişkidir. Fakat insanların yetişkin yaşlarında hala bu ilişki biçimini sürdürmeye çalışmaları bu konuda ciddi bir takım sorunların varlığına işaret eder. En azından bu durumun, em patik iletişim becerisinin önündeki en büyük engel olduğunu söyleyebiliriz.

Yetişkin Benliği

Yetişkin benlik durumu, ana baba ile çocuk benlik arasında uzlaştırıcı, sorun çözücü, bir benlik özelliği gösterir ve kişiliğimizin akılcı yanını oluşturur. Olgun, irdeleyen, sorgulayan, düşünen dolayısıyla önyargılarıyla hareket etmeyen yetişkin benlik, ana baba benliğinin tersine kendisine öğretilenleri sorgulamaksızın, olduğu gibi kabul etmez. Üzerinde düşünerek doğruluğuna ya da yanlışlığına karar veren bir benliktir. Bu nedenle yetişkin benliğin en önemli özelliği, belirli bir sorun ya da durumla ilgili bilgi toplaması, bunları değerlendirmesi, olasılıklar üze rinde durarak sorunu çözmesi ya da durumu anlaması, duygular ve önyargılar üzerinde değil, gerçekler üzerinde yoğunlaşmasıdır. Kısacası yetişkin benlik gerçeği bulmak için sorular soran bir benliktir. Bencil bir davranış sergilemeyen, başkalarıyla birlikte işbirliği içinde sorunları çözmeye ya da durumu anlamaya çalı şan yetişkin benliğin cümleleri, “ben” örneğin, “yaptım, çözdüm, başardım” biçiminde birinci tekil değil “biz”,örneğin, ” yaptık, çözdük, başardık” gibi birinci çoğul kipiyle kurulur.

İnsan ilişkilerinde yetişkin benlik rolünü benimseyerek iletişim kurmanın çok çeşitli yararları vardır. Özellikle, zor, gergin çatışma ortamlarında olabildiğince rahat ve gerçekçi olmak gerekir. Bu özellikler bir noktaya kadar yetişkin benlik kullanma yeteneği ve becerisine sahip olmakla ilişkilidir. Bu benlik rolünü ağırlıklı olarak yaşayan, başkalarınca da olgun ve yetişkin olarak tanınan kişilere akıl soran, onların önerilerini almak isteyenlerin sayısı oldukça fazladır. Fakat aynı zamanda yetişkin benlik özellikleri çok ağır basan kişilerin çevresi tarafından pek eğlenceli bulunmadıklarını da belirtmek gerekir.

Ana baba, çocuk ve yetişkin benlik durumlarını daha iyi bir şekilde tanıyabilmek için her bir benliğe ilişkin bazı sözcük, ses tonu ve beden dillerine ilişkin örnekleri bir tablo üzerinde şu şekilde gösterebiliriz:

 

 

Ana baba, çocuk ve yetişkin benlikleriyle ilişkiye geçen kişilerin olası iletişim durumlarını tanımlamaya çalışınız: Karakolda amir, üzerinde çalışacağı önemli bir dosyayı bulamıyor ve iş arkadaşından yardım istiyor, arkadaşının aşağıda verdiği ifadeleri şimdi ye kadar incelediğimiz benlik durumlarından hangisi ile tanımlarsınız?

Bu üç yanıtta da üç ayrı benlik durumuyla ilgili mesajlar yer almaktadır. Bunlardan ilkinin, uyum sağlamış, ürkek, güvensiz bir çocuk benliğinin mesajı olduğunu söyleyebiliriz. Üçüncü yanıt ise arkadaşının sorununu çözmek ona yardımcı olmak yerine ona o anda işine yaramayacağını bile bile akıl veren, bir ana baba benliği mesajıdır. Tıpkı, yolda taşa ayağı takılıp düşen, dizini kanatan çocuğuna yardım etmek yerine niye önüne bakmıyorsun diye azarlayan annenin davranışı gibi, ikincisi ise tam bir yetişkin benliği cevabı. Ne arkadaşına akıl veriyor, ne kendine güvensiz, ne de ürkek, yalnızca, arkadaşına yardım etmek isteyen bir yetişkin gibi davranıyor. Dolayısıyla çocuk ve ana baba benlik durumları, olası bir iletişim çatışmasına yol açabilecek özellikler serilerken, yetişkin benlik durumunun mesajı böyle bir çatışma yaratma olasılığı taşımamaktadır.

Pasaport Şubesinde işlem yapan görevlinin masasındaki bilgisayar çalışmıyor. Görevli kuyruğun başındaki kişiye aşağıda yer alan üç farklı cevabı da verebilir.
1. “Şu bilgisayarın bir gün olsun doğru dürüst çalıştığını görmedim. Her gün bu alet yüzünden ne sorunlarla karşılaşıyoruz bir bilseniz?”
2. “Özür dileriz. Bilgisayarımız geçici olarak devre dışı kaldı. Fakat önemli değil, işleminizi elle yapacağım. ”
3. “Bu bilgisayarlar ikide bir bozulur. Kimse işini doğru dürüst yapmıyor. Bunları satın alıp buralara gönderen adamları niye hala görevlerinde tutuyorlar anlamıyorum.

Mutlaka Okumalısın!  Süreç Tasarımı Modelleri

Bu örnekteki cümlelerden ilkinde, görevli vatandaşın sorununu çözeceği yer de, vatandaşa gereksiz yere dert yanıyor. Bu kişinin sergilediği benliğin doğal çocuk benliği olduğunu söyleyebiliriz. İkinci cümlede ise görevli polis memuru, vatandaşın sorununu çözmek için çözüm üretiyor. Burada sergilenen benliğin, yetiş kin benlik olduğu çok açık bir şekilde anlaşılmaktadır. Üçüncü cümlede ise görevli, sorunu çözmek yerine hiç gereği olmadığı halde satın alma görevlilerinin işlerini doğru bir şekilde yapmadıkları konusunda bilgiçlik, ukalalık taslayarak yargılayıcı ana baba benliği sergiliyor. Burada da, çocuk ve ana baba benlik durumlarının olası bir iletişim çatışmasına yol açacağı çok açık bir şekilde anlaşılmaktadır.

Empatik İletişim

Empatinin kurulmasında, yani kişinin karşısındaki kişinin yerine kendisini koya bilmesinde, benmerkezci yani bencil bir tutum içinde olmamak gerekir. Bu açıdan, yetişkin benlik durumu ve rolü, empati kurmada olmazsa olmaz bir öneme sahiptir. Diğer yandan, çocuk benlik durumu da empati kurmada önemlidir. Özellikle doğal çocuk benliği, sezgi, yaratıcılık gibi özellikleriyle, insanların iç dünyalarını merak edip, tanıma eğilimini beslediği için, empati kurmayı kolaylaştırır. Ana baba benlik durumu da empati için gereklidir. Özellikle koruyucu ana baba benliği ve rolü, içinde barındırdığı şefkat ve sevecenlik özellikleriyle insanlarla kolayca ilişki kurmasını ve onları anlamasını sağlayabilir.

İnsanlar, sürekli olarak başkalarıyla yetişkin benlik durumu ile ilgili iletişim ve davranış içinde olamazlar. Eğer öyle olsaydı bu çok can sıkıcı olurdu. Her olaya soru sorarak, bilgi toplayarak yaklaşan, gerçekçi irdelemeler içinde olayları değerlendiren insanların pek sevimli olmayacağı açıktır. Dolayısıyla ideal olan, üç benlik durumunu yerine ve zamanına göre kullanabilmektir.

Bir insanın empati kurması ana baba, çocuk ve yetişkin benlik durumlarını ya da rollerini yetişkinin denetiminde dengeli şekilde kullanmasına bağlıdır. Diğer bir deyişle, empatik tutum ve davranışta sanıldığı gibi yalnızca yetişkin benliğinin değil, ana baba ve çocuk benlik durumlarının da yeterli ve gerektiği düzeyde yetişkin benliğin denetiminde ve eşgüdümünde devreye girmesi gerekir.

 

Ana baba, çocuk ve yetişkin benlik rollerini kullandığımızı anlamamızda aşağıdaki alıştırmayı yapınız.

Alıştırma 1:
Havaalanında görev yapıyorsunuz ve bagajını kaybetmiş bir yolcu size doğru yaklaşarak öfkeyle: ” Derhal valizimi bulun. Olacak şey değil. Ne biçim polisiniz. Gözünüzün önünde çantam kayboluyor, farkında değilsiniz. “diyerek bağırmaya başlıyor. Bu yolcuya nasıl bir tepki verirdiniz? Sözlerinizi ve beden dilinizi düşünerek yanıtlayın.

Alıştırma 2:
Yorgun bir şekilde işten eve döndüğünüzde, çocuğunuzun okulda futbol oynarken bir başka çocuğu yaraladığını öğreniyorsunuz. Çocuğunuza karşı davranışınız nasıl olurdu?

Alıştırma 3:
İş arkadaşınız, yazdığınız raporu, yanlış bir yere gönderiyor. Nasıl tepki gösterirdiniz?

Alıştırma 4:
Görev yaptığınız otoyolda, hız sınırlarını aştığı için radarın saptadığı bir aracı durduruyorsunuz. Sürücüyle nasıl iletişim kurardınız?

Alıştırma 5:
İş arkadaşınız, raporunuzdaki basit bir imla hatasını herkesin önünde alay ederek söylüyor. Ne hissedersiniz? Nasıl davranırsınız?

Kişiler arası iletişimde empati kurma becerisini geliştirmede bazı önemli ipuçlarını örneklerle birlikte şu başlıklar altında açıklayabiliriz:

Açık-net sorular sorun.
– Bununla ilgili daha fazla ne söyleyebilirsin?
– En büyük sorun hangisi?
– Diğer önemli şeyler neler?
– Ahmet’in tepkisi ne oldu?

Konuyla ilgili sorular sorun.
– Sorun nasıl ortaya çıktı?
– Sorumlu kim?
– Ne zaman oldu?
– Nasıl oldu?
– Koşullar nasıldı?
– Sonuç ne oldu?

Başkalarının duygularına anlayış gösterin.
– Gerçekten üzgünsün değil mi?
– Bu olayın seni epey rahatsız ettiğinin farkındayım.
– Neden bu kadar üzgün olduğunu anlıyorum.

Daha net açıklamalar isteyin.
– Tam olarak ne olduğunu söyleyebilir misin?
– Daha iyi anlayabilmem için konuyu bir başka açıdan daha anlatabilir misin?

Dikkatle dinleyin.
– Sözler yerine beden dilini kullanın.
– Duruşunuz, yüz ifadeniz, gözleriniz karşınızdaki kişiye onunla ilgilendiğinizi göstersin.

Hatalıysanız hatanızı dürüstçe kabul edin.
– Bu benim hatam. Haklısın yanlış yaptım.
– Çok doğru söylüyorsun, yapmamalıydım.

Başka hareket yaklaşımlarına şans verin.
– Bunu belki başka türlü yapabiliriz. Tek yolu bu mu?
– Farklı bir yaklaşıma ne dersiniz?
– Bir de bu açıdan bakabilir miyiz?

Koruyucu ana baba benliğini kullanın.
– Evet, çok can sıkıcı ama yine de bir çıkar yol bulabiliriz.
– Kızmakta haklısın, ama bak belki de. .
– Üzülmek için her türlü neden var ama. . .
– Eğer açıkça anlatırsan, belki yardımcı olabilirim.

Üç benliği yetişkinin denetiminde ve eşgüdümünde devreye sokun.
– Bu kararı vermenin zor olduğunu görüyorum (Yetişkin).
– Sizi endişelendirmesi anlaşılır bir durum (Ana baba).
– Umarım sizi kandırdığımı zannedeceğiniz bir şey söylememişimdir (Çocuk).
– Bütün seçenekleri ayrıntılı bir şekilde tartıştık ve bunun en iyisi olduğunu gördük (Yetişkin).
– Belki bu kararı şimdilik ertelesek daha iyi olacak (Yetişkin) .

Mutlaka Okumalısın!  Perakende de Kuruluş Kararının Oluşumu...

Benlik Rolleriyle İlgili İletişim Türleri

İki kişi arasında süren bir iletişimin gözlenmesi sırasında genellikle paralel, çapraz ve örtülü olarak adlandırdığımız üç değişik iletişim türüyle karşılaşırız. Paralel iletişimde kişiler arası iletişim hiç aksamadan sürerken, çapraz iletişimde kişiler arasında iletişim sorunları çıkar. Bazen de örtülü iletişimle karşılaşırız. Bu üç iletişim türünü örneklerle açıklamaya çalışalım.

Paralel iletişim: Örneğin, Ahmet ile Mehmet belirli bir konuda konuştuğun da, Mehmet, Ahmet’in beklediği benlik rolüyle yanıt verirse, burada paralel iletişim görülür. Gelin bu iletişim türünü bir örnekle açalım.

İki orta yaşlı memur belediye otobüsüyle evlerine dönmektedir.
A-Önde oturan şu uzun saçlı serseriyi görüyor musun?
B-Evet görüyorum. Utanmazın bir de kulağında küpe var. Ne biçim erkek bu?

Görüleceği gibi, A’nın sorusuna B aynı paralelde yanıt vermektedir. Dolayısıyla bu iletişimde bir çatışma yaşanma olasılığı pek mümkün görünmeyecektir.

Karakolda aynı odayı paylaşan polis Engin, arkadaşı İlhan’a sorar:
E-Dün yazdığım tutanağı bulamıyorum. Hiç gördün mü?
İ-Üst çekmeceye bak. Orada olabilir.

Bu örnekte de bir öncekinde olduğu gibi paralel bir iletişim söz konusudur.

Çapraz iletişim: İki kişi arasında geçen iletişimde kişilerden birinin ilettiği mesaja diğeri onun beklediğinden farklı bir benlik rolüyle yanıt verirse burada çapraz iletişim görülür. Paralel iletişimde verdiğimiz örnekleri çapraz iletişim için de kullanarak örneklendiriyoruz.

İki orta yaşlı memur belediye otobüsüyle evlerine dönmektedir.
A-Önde oturan şu uzun saçlı serseriyi görüyor musun?
C-Evet görüyorum. O, benim oğlum.

Bu kez B, A’nın beklediği yanıttan farklı bir yanıt vererek iletişim, çapraza girdiği için büyük olasılıkla çatışmaya dönüşecektir. Kuşkusuz, her iletişimin paralel bir şekilde gerçekleşmesini bekleyemeyiz. Bazen de burada olduğu gibi çapraz bir iletişim yaşanabilir. Fakat bu örnekte, mesajının içeriğiyle ilgili yapılan önemli bir yanlışa dikkat çekmek isteriz. Kişiler arası İletişim başlığını taşıyan ünitemiz de, iletişimin düşünsel analizinde incelediğimiz “otomatik pilot” ‘kavramıyla ilişkili bir iletişim sorunu söz konusudur. Hatırlanacağı gibi, otomatik pilot, üzerinde düşünmeksizin, doğruluğunu, uygunluğunu sorgulamaksızın, yargılarımızla iletişim davranışına girdiğimizde yaşanan bir iletişim sorunudur. Örnekte de olduğu gibi, A, sanki her uzun saçlı gencin, serseri olma garantisi varmış gibi bir önyargıyla iletişimi başlatıyor. B’ de “Evet görüyorum. O, benim oğlum” diye yanıtladığında A’ tam anlamıyla baltayı taşa vurmuş oluyor. Aslında gerçekten, bu tür ön yargılarımızı tekrar tekrar gözden geçirmemiz, üzerinde düşünmemiz gerekiyor. Toplumumuzda, geçmişte yaşanan siyasi çatışmalar nedeniyle, çok büyük acılar çekilmiş, çok kişinin canı yanmıştır. Gerçekten o sorunlu yıllarda öne çıkan hep gençler olmuş, özellikle üniversite gençliği tüm o olayların sorumluları olarak görülmüştür. Belki de o kötü, acılı yılların belleklerimize kazıyarak oluşturduğu gençliğe ilişkin olumsuz yargılarımızı, aradan geçen yıllara karşın hala daha canlı tutuyoruz. Bu yüzden de iletişim ve ona bağlı farklı boyutlarda bir dizi sorunun yaşanmasına neden oluyoruz. Oysa biliyoruz ki her genelleme, her toptancı düşünce, çok ciddi hatalar içerir. O nedenle, özellikle iç güvenlik güçlerimizin gençliğe, yetişkin benlik durumuyla, genellemelerden kaçınarak ve önyargısız yaklaşmaları gerekiyor. Çünkü her uzun saçlı genç serseri olamayacağı gibi, her kısa saçlı genç de düzgün birisi olmayabilir.

Karakolda aynı odayı paylaşan polis Engin, arkadaşı İlhan’a sorar:
E-Dün yazdığım tutanağı bulamıyorum. Hiç gördün mü?
İ-Nerden göreyim. Bir kere de neyi nereye koyduğunu bir hatırlasan.

Bu örnekte, Engin’in sorusuna, İlhan, saldırgan iletişim davranışıyla ve yargılayıcı ana baba ve çocuk benliği rolüyle yanıt verdiği için iletişim paralel değil, çapraz bir şekilde gerçekleşiyor.

Örtülü İletişim: Örtülü iletişimler, paralel ve çapraz iletişimden daha karma şıktır. Bu iletişim türünde kişi, benlik rollerinden birini çok açık bir şekilde sergilemesine karşın aslında bunu gizlediği farklı bir amaç için yapmaktadır. Burada genellikle gizli bir mesaj, iletişim kuranların içinde bulundukları toplum ya da çevre tarafından kabul edilebilir bir mesaj kılıfına büründürülerek iletilir. Bazen gizli mesaj çok açıktır. Bazen de anlam, yalnızca göz, ses giyim, beden dili gibi sözel olmayan yollarla iletilir.

Yaşamın içinden bir örnekle örtülü iletişimi daha açık anlatabiliriz.
A- “Bu kadar yemeğe yine de kilonu koruyorsun. Ne güzel. ”

Bu örnekte aslında kişi, karşısındakine ne kadar fazla yemek yediğini söylemek istiyor. Fakat bunu doğrudan söylemek yerine örtülü bir şekilde ifade ediyor.

Diğer bir örnekte ise arkadaşına borç verecek kadar parası olmasına karşın, kendisinden borç istenmesini engellemeyen çalışan bir kişi var.
A- “Hayat ne kadar pahalı, bir de bu ay bir sürü fazladan harcama çıktı. Ayın sonunu nasıl getireceğim bilmem. ” Görüldüğü gibi bu cümlenin ger çek içeriği benden borç isteme ben de berbat durumdayım.