Yeni Yazı >>
Home / Genel / Üretimde Japon Mucizesi

Üretimde Japon Mucizesi

1970 li yıllarda, İtalya, uluslararası düzeyde bir kumaş alımı ihalesi açar. En düşük fiyatı veren kuruluş, ihaleyi kazanacaktır. İhaleye, birçok ülkeden, birçok şirket katılır. Bir Japon şirketi, diğer şirketlerin, bu arada bir İngiliz şirketinin teklif ettiği fiyatın yarısını teklif ederek, ihaleyi, büyük bir farkla kazanır. Japon şirketi ihaleyi kazanınca, Japonya’daki iş merkezine telefon eder: – “İhaleyi kazandık. Dokuma gemimiz İtalya’ya doğru yola çıksın. ” Yola çıkacak olan gemi, bir kumaş fabrikası biçiminde donatılmıştır. İçinde, dokuma tezgahları, dokuma malzemeleri ve dokuma işçileri vardır. Gemi, Japonya’dan İtalya’ya geldiğinde üretim tamamlanmış ve ürün başarıyla ilgililere teslim edilmiştir. Bu mucize üretim yaklaşımı, stoksuz üretim sistemi felsefesi ve verimliliğe sınır çizilmemesi, Japonları, dünyanın en gelişmiş ülkeleri arasına sokmuştur.

Sıfır stokla çalışma adını, malzeme çıktılarını ne önce ne sonra, tam ihtiyaç duyulduğu anda yapılması düşüncesinden alır. Bu nedenle, yabancı dildeki “Just-InTime” sözcüklerinin baş harflerinden oluşan “JIT” terimi ile ifade edilir. Hammadde dahil tüm malzeme ihtiyacının tam ihtiyaç duyulduğu anda temin edilmesi; bir taraftan, sürece girmek için depolarda atıl olarak bekleyecek pahalı malzeme israfını, diğer taraftan da malzemenin geç temin edilmesi nedeniyle pahalı üretim kaynaklarının boş bekleme israfını önlemiş olur. Sıfır stokla çalışma yaklaşımı sonuçta; ıskarta, kusurlu üretim, yer israfı, fazla stok bulundurma, atıl kapasite ve benzeri israfların ortadan kalkmasını sağlar.

Sıfır stokla çalışma düşüncesi, bütün işletme faaliyetlerine uygulanabilir. Bu anlamda, sıfır stokla çalışma; stok birikimini önleyerek, taşıma uzaklıklarını azaltarak, ıskartaları ve kusurlu üretimi en aza indirerek, fiziki kapasitenin maksimum kullanımını sağlayarak ve benzeri iyileştirmeleri yaparak; alımlardan üretime, üretimden dağıtıma ve tüketicilere kadar, tüm iş akışının kesintisiz, art arda, tam zamanında olmasını sağlama çabasıdır. Bu felsefe, uygulanabileceği her yerde ve uygulanabileceği her biçimde, uygulanmaya çalışılmalıdır. Bu özelliği nedeniyle, sıfır stokla çalışmanın, herhangi bir formülle ifade edilemeyeceği, bu felsefeyi, her işletmenin çok farklı biçimlerde uygulayabileceği ortaya çıkmış olmaktadır.

Mutlaka Okumalısın!  Hizmet ve Müşteri Hizmeti Kavramı

Toyota, sıfır stokla çalışma politikasını uygulayarak, 15 günde üretilebilecek bir arabayı, bir günde üreterek, çok önemli bir zaman tasarrufu sağlayabilmiştir. Japonların sıfır stokla çalışma felsefesi mamullerin, üretim sürecinde “bir suyun akışı” gibi akmasını gerçekleştirme girişimidir. Bu akış, akıcı üretim sistemlerinde bir oranda başarılmıştır. Ancak, atölye türü üretim süreçlerinde, bunu gerçekleştirmek henüz zor olmakla birlikte, yine de gerekli yaklaşımın gerçekleştirilmesinde büyük yararlar vardır.

Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı gibi, koşullarına uygun olarak uygulanacak bir sıfır stokla çalışma sisteminin, birçok yararları vardır. Örneğin, sıfır stokla çalışma sistemi, stok ve yer ihtiyacını azaltır; üretim duraksamalarını azaltarak, müşteri siparişlerinin daha hızlı karşılanmasını sağlar; kusurlu üretimi azaltırken kaliteyi yükseltir; takım çalışmasını ve iletişimi kolaylaştırır; problemlerin anında teşhisini ve çözümünü mümkün kılar. Sıfır stokla çalışma sisteminin yararlarını, maliyet tasarrufu, gelir artışı, yatırım tasarrufu ve işgücü geliştirme olarak, dört alt başlık altında toplamakta yarar vardır.

Maliyet Tasarrufu: Sıfır stokla çalışma sistemi, birçok yönden maliyet tasarrufları sağlar. Stoksuz çalışma, kusurlu üretimin azaltılması ve erken teşhisi, daha az yer kullanımı, müşteri ve mühendislik isteklerine hızlı uyum, toplam işçilik saatlerindeki düşüş, daha az tekrarlı çalışma, daha düşük genel imalat giderleri ve diğer olumlu etkiler, başlıca maliyet tasarrufu kaynaklarıdır. Sıfır stokla çalışma sistemindeki en önemli maliyet tasarrufunun, özellikle stoklardan ve kusurlu üretimin azaltılmasından sağlandığı gözlenmiştir. Olaya bütün olarak bakıldığında, sıfır stokla çalışan işletmeler çalışmayanlara oranla yaklaşık %20-25 daha fazla maliyet tasarrufu sağlayabilmektedir.

Gelir Artışı: Gelir artışına yol açan birinci etken, sistemin, tüketicinin kalite ve hizmet beklentisine olağanüstü hızlı cevap vermesidir. Tüketici ihtiyaçlarına hızlı cevap verme; teslim gecikmelerini en aza indirme ve maliyet düşüklüğü nedeniyle az katkı payıyla fiyatlama, satış düzeylerinin yükselmesine yol açmaktadır. Ayrıca, sistemin bir gereği olarak, verilen hizmetin ve satılan mamullerin bedellerinin alınmasında bir gecikme olmaması, gelire olumlu bir katkı da yapmaktadır.

Mutlaka Okumalısın!  CRM Bileşenleri

Yatırım Tasarrufları: Sistemde, başlıca üç kaynaktan yatırım tasarrufu sağlanmaktadır. Bunlardan birincisi, aynı kapasitedeki diğer sistemle çalışan işletmelere göre, yaklaşık 1/3 oranında daha az fiziki alan gereklidir. İkincisi, örneğin, Amerikan Endüstrisinde ortalama 3 veya dört olan stok değişim çabukluğu, sıfır stokla çalışma sisteminde, ortalama 50 ile 100′e çıkarılabilmekte ve stok yatırımını önemli ölçüde azaltmaktadır. Üçüncüsü, Sıfır stokla çalışmayan işletmelerin aynı sürede gerçekleştirdikleri üretim miktarı, sıfır stokla çalışan aynı kapasitedeki işletmelerde 100 katına kadar çıkarılabilmektedir. Özellikle bu son durum, sıfır stokla çalışmanın ne kadar önemli yatırım tasarrufu sağlayabileceğinin çarpıcı bir örneğidir.

İşgücünü Geliştirme: Sıfır stokla çalışan işletmelerdeki işgörenlerin, işlerinde çok daha fazla tatmin oldukları gözlemlenmiştir. Tüm işgörenler takım çalışmasını tercih etmekte ve takım çalışması sonunda daha az problem ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, sıfır stokla çalışmanın bir gereği olarak, işgörenler, başta kalite kontrolü ve bakım-onarım olmak üzere, her alanda uzmanlık ve esneklik eğitimine tabi tutulmaktadır. İşgörenlerin tüm bu özellikleri, sistemde daha üretken işgücü potansiyeli oluşturmaktadır.

Sıfır Stoklu Üretim Sisteminin Yapısı ve İşleyişi

Sıfır stokla çalışma sisteminin yararlarını kısaca özetledikten sonra, biraz da söz konusu sistemin öğeleri arasındaki ilişkilere değinmekte yarar vardır. Şekil. 13. 2 sistemin öğelerinin birbirleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu ve birbirlerini destekleyerek sistemin yararını nasıl artırdığını göstermektedir. Şekil 13. 2 dikkatle incelendiğinde, sıfır stokla çalışma sistemindeki sinerji etkisi açık olarak görülecektir. Örnek olarak, azaltılmış kusurlu üretim ve iyileştirilmiş kalite, bunların daha da olumlu duruma getirilmesi için anında bir geribildirimle (feedback) çabuk teşhis birimine ulaştırılır. Takımın hızlı analizlere girmesi ve hızlı teşhisi sonunda, daha da az kusurlu üretim ve daha çok iyileştirilmiş kalite düzeylerine ulaşılır. Benzer şekilde, üretim akış sistemine daha küçük boyutlu iş yüklemeleri, kalitenin daha da iyileşmesine ve kusurlu üretimin daha da azalmasına yol açar. Bu durum ise, sıfır stokla çalışma idealine ulaşmaya katkıda bulunmuş olur. Şekil 13. 2′deki öğelerin tüm benzer sinerjik etkileri, kaçınılmaz bir biçimde, maliyet azalmasına, üretkenlik artışına, müşteriye ulaşmada etkinliğe, gelirlerin ve pazar payının artmasına dönüşür.

Mutlaka Okumalısın!  İş Tanımlarının ve İş Gereklerinin Hazırlanması