Teknoloji
Teknolojik gelişmeler, dünyanın her köşesine uluslararası işletmecilik uygulamaları ile kazandırılabilir. Bu nakil yalnızca her gün kullanılan ürün ve hizmetler biçiminde değil, aynı zamanda çağdaş yönetim, üretim, pazarlama ve lojistik sistemleri biçiminde de gerçekleşir. İletişim ve bilgi teknolojisindeki çarpıcı gelişmeler sayesinde, bu gibi kazandırmaların yararları dünya genelinde paylaşılır. Ev sahibi ülkeye araştırma ve geliştirme giderlerinden tasarruf sağlayan bu teknolojik yan ürünler çoğu zaman yerel ortaklar, tedarikçi işletmeler ve eğitim kurumlarıyla paylaşılır.
Dünyanın her köşesine teknolojik gelişmelerin kazandırılması, yalnızca her gün kullanılan ürün ve hizmetler biçiminde mi gerçekleşir?
Rekabet
Uluslararası işletmenin yerel bir işletme ile ortaklık ya da şube biçiminde ev sahibi ülkeye girişi, özellikle gelişmekte olan ülkelerde, ülke içi rekabeti kamçılayabilir ve artan işletmecilik başarılarına yol gösterebilir. Dünya çapında üstün tecrübe, bilgi, teknoloji ve diğer ilgili kaynaklara sahip olan uluslararası işletmeler, çoğu zaman daha düşük fiyat ve daha yüksek kalitede ürün ve hizmetler sunma yeteneğine sahiptir. Kısa dönemde, etkin biçimde rekabet edemeyen yerli işletmeler endüstriyi terketmeye zorlanabilirler. Bununla birlikte, uzun dönemde, ölçek ekonomileri, yatırımdaki büyüme ve araştırma ve geliştirme faaliyetleri sayesinde üretim, yönetim ve pazarlamada daha etkili tekniklerin ortaya çıkmasını sağlayacaktır.
Standardizasyon
Özellikle gelişmekte olan ülkelerde, işletmelerin karşılaştıkları en önemli güçlüklerden biri, pazarlama gibi temel işletme fonksiyonlarında ve daha önemlisi ürünlerinin tasarım ve şartnamesinde evrensel standartların bulunmamasıdır. Standardizasyon, dünya pazarlarında genellikle geçerli olan normların ve uygulamaların benimsenmesini ifade eder. Bazı durumlarda sonuç, dünyanın her yerinde benzer satış tekniklerinin uygulanmasıyla satılan bir standart üründür. Pek çoğu ABD ve Batı Avrupa’da belirlenen bu standartlar, çoğu zaman uluslararası işletmeler tarafından global işletmecilik stratejilerinde örnek edinme (benchmarks) olarak kullanılır. Ortak standartlar, tüketiciler ve diğer ilgili taraflarca (örneğin, sağlık ve güvenlik otoriteleri) daha kolay ve daha etkili kıyaslamaların yapılmasını mümkün hale getirir.
Tüketicilerin zevk, tercih ve çıkarlarındaki ve pazar talep modellerindeki ulusal ve bölgesel farklılıklar; teknoloji, iletişim, ulaştırma ve reklamcılık alanındaki ilerlemelerin bir sonucu olarak azalmıştır. Bu durum, ürün standardizasyonunu daha kolay bir tercih haline getirmiştir. Daha yaygın standardizasyon için ek bir neden ise, ulus devletlerin ekonomilerini entegre etme ve vatandaşlarının ortak refahını yükseltme konusundaki artan girişimleriyle sağlanmıştır. Avrupa ortak pazarının yaratılması, bu girişimlerin en önemli ve en heyecan verici örneklerinden biridir. 370 milyonun üzerinde ikamet eden kişisiyle, Avrupa ortak pazarı, Avrupa Birliği içindeki ve dışındaki uluslararası işletmelere benzer özellik ve şartnameye sahip ürünlerini pazarlama konusunda sınırsız fırsat ve olanaklar sunmaktadır.
İş Çevresi
İşletme, iç ve dış çevresi içinde faaliyet gösterir. İç çevre, işletmenin, üzerinde önemli ölçüde kontrol sahibi olduğu çevredir. Şirket misyonunu, örgüt yapısını, işe alma politikasını ve tedarikçi firmalarla ilişkilerini belirlemek yoluyla, işletme kendi iç çevre faktörlerini kararlaştırır. Dış çevre ise işletmenin, üzerinde çok az kontrol sahibi olduğu ya da hiçbir kontrole sahip bulunmadığı çevredir. İşletmenin ne ölçüde kontrole sahip olabileceği, genellikle pazar gücünün sonucudur. Bu yüzden işletme, ister ulusal ister uluslararası ister global olsun, dış çevre faktörlerine uyum sağlamalıdır; yoksa başarısızlığının sonuçlarına katlanır. Örneğin, sağlık ve güvenlik yasalarındaki, ticaret politikalarındaki ve hukuki çevredeki değişmeler kaçınılmazdır. Dünyanın en büyük spor giyim imalatçılarından biri olan Nike, çocuk işgücü istihdam ettiği kuşkusuyla Asyalı ortaklarından biriyle lisans anlaşmasını iptal etmeye zorlanmıştır.
İşletme kendi iç çevre faktörlerini nasıl kararlaştırır?
İşletme faaliyetlerinin artan ölçüde uluslarasılaşması sayesinde, iç ve dış çevre faktörleriyle ilgilenme yöntemleri daha standart hale gelme eğilimi göstermektedir. Bu gelişmenin başlıca nedeni, uluslararası anlamda büyümeyi amaç edinen yerli işletmelerin çoğu zaman çevresel değişmelere uyum sağlayarak mevcut uluslararası işletmelerle rekabet etmeleridir. Bir başka deyişle, uluslararası işletmecilik, yerli işletmelerin uluslararasılaşmaya bir hazırlık olarak başarılı işletmecilik politikalarını ve tekniklerini benimsemelerinde önemli bir rol oynamaktadır. Örneğin, ABD ve Avrupa işletmelerinin çoğunluğu, uluslararası pazarlarda olduğu gibi kendi pazarlarında da rekabetçi kalabilmek için kalite çemberleri, tam zamanında üretim sistemi ve toplam kalite yönetimi gibi Japon yönetim tekniklerini benimsemişlerdir.
Uluslararası İşletmeciliğin Politik Etkisi
Uluslararası işletmecilik faaliyetlerinin gelişmesinde ve özendirilmesinde hükümetler önemli bir rol oynar. Hükümetler yabancı doğrudan yatırımları ülkelerine çekebilmek için, çoğu zaman komşularıyla rekabet ederek, çok çeşitli finansal ve finansal olmayan teşvikler sağlarlar. Ticaretin ve yatırımların artan ölçüde liberalleşmesi, yerli endüstrilerin düzensizliği ve devlet işletmelerinin özelleştirilmesi, yabancı işletmeye temel amaçlarından biri olarak çekici gelmektedir. Bu programlar çok büyük uluslararası iş fırsatları yaratmaktadır. Uluslararası işletmeciliğin bu alandaki başlıca etkisi, sınırlarını uluslararası ticaret ve yatırımlara açması, sistem ve yöntemlerin standartlaştırması, özellikle insan hakları ve çocuk işgücü konusunda uluslararası anlamda kabul edilebilir değerleri ve tutumları benimsemesi ve demokratik kuruluşların gelişmesine cesaret vermesine ilişkin olarak hükümetler üzerindeki baskı olmuştur. Örneğin, Dünya Ticaret Örgütü üyeliğine hak kazanmak için, Çin hükümeti kapitalizme karşı tutumunu yumuşatmakta, insan hakları sicilinde düzelmeleri taahhüt etmekte, ticaret ve yatırım politikalarını liberalleştirmekte ve çok düşük bir oranda da olsa devlet işletmelerini özelleştirmektedir.
Ekonomik Entegrasyon ve Globalleşme
İkinci Dünya Savaşının sonundan beri uluslararasılaşma sürecinin en temel etkilerinden biri, ulusal ekonomilerin tek başına bırakılmalarının sona ermesi olmuştur. Uluslararası ticaret ve yatırımların yerini, kademeli olarak ulus devletler arasındaki işbirliği ve koordinasyonu arttırmak için tasarlanan ölçüler almaktadır. Daha geniş coğrafik alanlar üzerindeki işbirliği ve koordinasyon ihtiyacı, örneğin serbest ticaret bölgeleri biçiminde bölgesel gruplaşmaların oluşumuna yol göstermiştir. Uluslararası işletmecilik faaliyetlerinin büyümesindeki hızlı artışa cevap olarak, ayrı ayrı ekonomilerin daha büyük ekonomik bölgeye karışıp bütünleştiği bölgesel ekonomik entegrasyon yaratma girişimleri anlamlı bir şekilde artmıştır.
Uluslararası işletmecilik faaliyetleri yalnızca gelişmekle kalmamış, aynı zamanda farklı hükümetlerin etkileme ve denetleme yeteneğinin çok ötesine geçerek, çok daha çeşitli ve karmaşık hale gelmiştir. Bütün bu gelişmelerin tek sonucu ise, ulusal ekonomilerin ayrı ayrı ya da bölgesel gruplar halinde tek global ekonomiye katılıp bütünleştiği yeni bir dünya ekonomik düzeninin ortaya çıkmasıdır. Globalleşme, dünya pazarlarının ve mal ve hizmet üretiminin entegre ve birbirine bağlı hale gelmiş olduğu dinamik bir süreçtir. Ulusal hükümetler açısından, ekonomilerini başka ekonomilerle entegre etme konusunda en zorlayıcı neden, globalleşmenin farkına varılan yararlarını maksimize etmek için ortak önlemler alabilme yeteneğine sahip olabilmektir.
Global ekonominin hızla ortaya çıkışı, doğabilecek çıkar çatışmalarının çözümlenmesinde ve global faaliyetlerin gözlenmesinde global yönetimle meşgul olan uluslararası kuruluşların rol ve etkinliklerinin yeniden gözden geçirilmesini gerekli kılmaktadır; bu kuruluşlar IMF ve Birleşmiş Milletleri kapsamaktadır.
Perakende Okulum Mağazacılığı Uzmanından Öğrenin