Yeni Yazı >>
Home / + 1. Mağaza merkez Yönetimi / İş İlişkisinde Tatil ve İzinler

İş İlişkisinde Tatil ve İzinler

İşçinin dinlenmeksizin sürekli olarak çalışması halinde verimi düşecek, yorgunluk ortaya çıkacak ve buna bağlı olarak iş kazası ve meslek hastalığı riski artacaktır. İşçilerin dinlenmelerini sağlamak için Kanunlarda düzenlemeler yapılmıştır. Any. ‘de, dinlenmenin çalışanların hakkı olduğu ifade edildikten sonra ücretli hafta ve bayram tatili ve yıllık ücretli izin haklarının ve şartlarının kanunla düzenleneceği belirtilmiştir (Any. m. 50/III, IV).

İK. ‘da hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günleri ile yıllık ücretli izne ilişkin olarak yapılan düzenlemeler ile işçilerin bu süreler içinde bir iş karşılığı olmaksızın ücret geliri elde ederek dinlenmeleri sağlanmıştır. Kanuna göre, toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmelerine hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatillerde işçilere tanınan haklara, ücretli izinlere aykırı hükümler konulamayacaktır. Bu konularda işçilere daha elverişli hak ve menfaatler sağlayan kanun, toplu iş sözleşmesi, iş sözleşmesi veya gelenekten doğan kazanılmış haklar saklı bulunmaktadır (İK. m. 45).

Hafta Tatili

Hafta tatili, Türkiye’de ilk kez 1924 yılında çıkarılan Hafta Tatili Kanunu ile düzenlenmiştir. Bu Kanuna göre, “On bin veya on binden fazla nüfusu bulunan şehirlerdeki fabrika, imalathane, tezgâh, dükkân, mağaza, yazıhane, ticarethane, sınai ve ticari bilumum müesseselerin. . . haftada bir gün tatil edilmeleri mecburidir” (HTK. m. 1). Resmi daireler ile genel, özel, ticari ve sınai müesseselerde işçilerin haftada altı günden çok süreyle çalıştırılması yasaklanmıştır (HTK. m. 2). Kanun, sadece sanayi dışında kalan işlerden tarım, avcılık, balıkçılık, ormancılık ve benzeri işlerdeki çalışmaları kapsam dışında bırakmıştır (HTK. m. 3). HTK. ‘ya göre, işyerlerinin Pazar günü kapalı tutulması gereklidir. Ancak, günün ihtiyaçları içinde bazı işyerlerinin Pazar günü açık olabileceği düzenlenmiştir. Pazar günü açık olan bir işyerinde, haftanın başka bir gününde işçiye izin verilmesi HTK. ‘da düzenlenmiştir. Postalar halinde çalışma yapılması halinde Pazar günü çalışan işçiye hafta içinde ve yirmi dört saatten az olmamak üzere hafta tatili verilmelidir. Bunlar dışında, dinsel ve toplumsal bazı gerekler göz önüne alınarak, Ramazan ve Kurban Bayramı arifesine rastlayan Pazar günlerinde işyerlerinin kapalı tutulmasına istisna getirileceği de HTK. ‘da düzenlenmiştir (HTK. m. 5/II).

Hafta Tatili Ücretine Hak Kazanma

HTK. tüm işyerlerini ve ülkenin tamamını ilgilendiren bir kanun olmasına rağmen, iş hukuku bakımından hafta tatili uygulaması İK. ile düzenlenmiştir. İK. ‘ya göre, “Bu Kanun kapsamına giren işyerlerinde, işçilere tatil gününden önce 63 üncü maddeye göre belirlenen iş günlerinde çalışmış olmaları koşulu ile yedi günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az yirmi dört saat dinlenme (hafta tatili) verilir” ifadesi bulunmaktadır (İK. m. 46/I). Buna göre, hafta tatili ücretinden yararlanabilmek için İK. ‘nın uygulama alanı içinde olmak ve haftanın tatilden önceki iş günlerinde çalışmış olmak şartları bulunmaktadır.

İş Kanunu Kapsamı İçinde Olmak

Hafta tatili ücretinden yararlanabilmenin ilk şartı, İK. ‘nın uygulama alanı içinde olmaktır. BK. ‘nın uygulama alanı içinde olanlar ve İK. m. 4′de sayılan istisnalar arasında yer alan işler ve yerlerde çalışanlar İK’da düzenlenmiş olan hafta tatili hakkından yararlanamayacaklardır.

Haftanın Tatilden Önceki İş Günlerinde Çalışmış Olmak

Hafta tatili hakkından yararlanmanın ikinci şartı, haftanın tatilden önceki iş günlerinde İK. m. 63′de belirlenen iş günlerinde çalışmış olmaktır. Kanun, koruyucu yapısı içinde fiilen çalışılmayan bazı halleri çalışılmış gibi kabul etmektedir. İK. ‘ya göre hafta tatiline hak kazanmak için aşağıdaki süreler çalışılmış gibi kabul edilmektedir:

i. Çalışılmadığı halde kanunen çalışma süresinden sayılan zamanlarla günlük ücret ödenen veya ödenmeyen kanundan veya sözleşmeden doğan tatil günleri,
ii. Evlenmelerde üç güne kadar, ana veya babanın, eşin, kardeş veya çocukların ölümünde üç güne kadar verilmesi gereken izin süreleri,
iii. Bir haftalık süre içinde kalmak üzere işveren tarafından verilen diğer izinlerle hekim raporuyla verilen hastalık ve dinlenme izinleri (İK. m. 46/III). İşyerindeki çalışmanın, zorlayıcı ve ekonomik bir sebep olmaksızın haftanın bir veya birkaç gününde tatil edilmesi halinde haftanın çalışılmayan günleri hafta tatiline hak kazanmak için çalışılmış gibi sayılacaktır (İK. m. 46/IV).

Hafta Tatili Ücreti

Kanunda düzenlenmiş şartları yerine getiren işçiye, işveren tarafından çalışılmayan hafta tatili günü için bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücreti tam olarak ücret ödenecektir (İK. m. 46/II). İşçinin tatil günü ücreti, çalıştığı günlere göre bir güne düşen ücretidir (İK. m. 49/I). İşçiye ödenecek olan hafta tatili ücretinde, sadece çalışmanın karşılığı olan çıplak ücret esas alınacak fazla çalışma ücreti, primler, hazırlama, tamamlama ve temizleme işlerinde çalışan işçilere bu işler için verilen ücret ve sosyal yardımlar dikkate alınmayacaktır (İK. m. 50).

İşyerinde, işin bir haftadan fazla süre ile tatil edilmesini gerektiren zorlayıcı sebepler ortaya çıktığında, İK. m. 24 ve m. 25′in üçüncü bentlerinde gösterilen zorlayıcı sebeplerden dolayı çalışılamayan günler için işçilere bir hafta süreyle ödenen yarım ücret, hafta tatili günü için de ödenecektir (İK. m. 46/V).

Mutlaka Okumalısın!  Perakende Pazarlama Planlamasında Kullanılan Araçlar

 

İK. m. 24/III ve m. 25/III’de düzenlenen zorlayıcı sebeple iş sözleşmesinin bildirimsiz feshi konusu kitabınızın 7 inci ünitesinde kapsamlı biçimde işlenecektir.

Yüzde usulünün uygulandığı işyerlerinde, hafta tatili ücreti işçiye işveren tarafından ödenecektir (İK. m. 46/VI). Parça başı, akort, götürü veya yüzde usulü ücret sistemleriyle çalışan işçiler için tatil günü ücreti, ödeme döneminde kazandığı ücretin aynı süre içinde çalıştığı günlere bölünmesi suretiyle hesaplanır (İK. m. 49/II). Saat ücreti ile çalışan işçilerin tatil günü ücreti ise saat ücretinin yedi buçuk katıdır (İK. m. 49/III). Aylık ücretle çalışanların aldıkları ücret, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerini de içerdiği için ayrıca bir ödeme yapılmayacaktır (İK. m. 49/IV).

Geçici iş göremezlik ödeneği alan işçilere hafta tatili ücreti, kurum veya sandıklar tarafından geçici iş göremezlik ölçüsü üzerinden ödenecektir (İK. m. 48/I). Hastalık nedeniyle çalışılmayan günlerde Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından ödenen geçici iş göremezlik ödeneği aylık ücretli işçilerin ücretlerinden mahsup edilir (İK. m. 48/II).

İK. ‘ya göre, haftalık kırk beş saati aşan çalışmalar fazla çalışma olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle, işçi hafta tatili gününde çalışmaksızın dinlenmesi esas olmakla birlikte Kanunda düzenlenmiş fazla çalışma sebeplerinden birinin ortaya çıkması halinde hafta tatili gününde dinlenmeksizin çalışacak olursa bu İK. anlamında fazla çalışma olarak kabul edilecektir.

Ulusal Bayram ve Genel Tatiller

Türkiye’de Ulusal Bayram, 29 Ekim’dir. Genel tatil günleri ise, aşağıda sıralandırdığımız resmi ve dini bayram günleri ile yılbaşı günüdür.
Resmi bayram günleri;
– Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı (23 Nisan günü),
– Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı (19 Mayıs günü),
– Zafer Bayramı (30 Ağustos günü)dır.
– Yılbaşı günü (1 Ocak günü) dür.

Dini bayram günleri ise;
– Ramazan Bayramı (3,5 gün),
– Kurban Bayramı (4,5 gün)

İK. ‘ya göre, kanunlarda ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde işçilerin çalışmamaları halinde bir iş karşılığı olmaksızın o güne ait ücretleri tam olarak, tatil yapmayarak çalışırlarsa ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücret ödenecektir (İK. m. 47/I). İşçi, bir çalışma yapmaksızın dinlendiğinde bir günlük ücreti ödenmekte, ancak ulusal bayram ve genel tatillerde çalışması halinde işçiyi korumak için bir günlük ücret ilave olarak ödenmektedir.

Resmi ve özel bütün işyerlerinin, 29 Ekim’de kapatılması zorunludur. Diğer genel tatil günlerinde, sadece resmi daire ve kuruluşlar tatil edilirler (2429 sayılı K. m. 2). Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde işyerlerinde çalışılıp çalışılmayacağı toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmeleri ile kararlaştırılır. Sözleşmelerde hüküm bulunmaması halinde bu günlerde çalışılması için işçinin onayı gereklidir (İK. m. 44/I).

Yüzde usulünün uygulandığı işyerlerinde işçilerin ulusal bayram ve genel tatil ücretleri, işveren tarafından ödenecektir. Parça başı, akort, götürü ve yüzde usulü ile çalışan işçilerin tatil günü ücreti, ödeme döneminde kazandığı ücretin aynı süre içinde çalıştığı günlere bölünmesi suretiyle bulunacaktır (İK. m. 49/II). Saat ücreti ile çalışan işçilerin tatil günü ücreti saat ücretinin yedi buçuk katıdır (İK. m. 49/III). İşçiye ödenecek olan ulusal bayram ve genel tatil ücretinde, sadece çalışmanın karşılığı olan çıplak ücret esas alınacak fazla çalışma ücreti, primler, hazırlama, tamamlama ve temizleme işlerinde çalışan işçilere bu işler için verilen ücret ve sosyal yardımlar dikkate alınmayacaktır (İK. m. 50). Aylık ücretle çalışanların aldıkları ücret, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerini de içerdiği için ayrıca bir ödeme yapılmayacaktır. Ancak, bunlardan ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışanlara ayrıca çalıştığı her gün için bir günlük ücret ödenecektir (İK. m. 49/IV). Ulusal bayram veya genel tatillerle hafta tatilinin üst üste gelmesi halinde sadece bir tatil ücreti ödenecektir.

Yıllık Ücretli İzin

Any. m. 50′nin çalışanlara tanıdığı dinlenme hakkının bir kısmını yıllık ücretli izin hakkı oluşturmaktadır. Yıllık ücretli izin, işçilerin yılın belirli bir döneminde dinlenerek güç kazanmaları açısından büyük önem taşımaktadır. İşçilerin, tek gelir kaynaklarının ücret geliri olması sebebiyle, dinlenme amacının gerçekleşmesi için işçinin ücret kaybına uğramaması gereklidir. Bu sebeple, yıllık ücretli izin hakkının temelinde, işçi ücretinin ödenmesine devam edilerek işçinin dinlenmesinin sağlanması bulunmaktadır. İşçinin, yıllık ücretli izin hakkından vazgeçmesi mümkün değildir (İK. m. 53/II).

Yıllık Ücretli İzne Hak Kazanma

İşçinin, yıllık ücretli izin hakkından yararlanabilmesi için işyerinde deneme süresi de içinde olmak üzere ilk çalışmaya başladığı günden itibaren en az bir yıl çalışmış olması gereklidir (İK. m. 53/I).

En az bir yıl çalışmış olmak şartında, süre hesaplanırken işçilerin aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştıkları süreler birleştirilerek göz önüne alınır. İşverenin İK. kapsamına giren işyerinde çalışmakta olan işçilerin, aynı işverenin işyerlerinde İK. kapsamına girmeksizin geçirmiş oldukları süreler de hesaba katılacaktır (İK. m. 54/I). Ayrıca, bir işyeri İK. ‘nın kapsamı içinde yer alırken İK. ‘nın uygulama alanı dışına çıktığında, önceden kazanılmış olan yıllık ücretli izin hakkı ortadan kalkmayacak, işçi yıllık izin hakkını kullanmışsa, izin ücreti geri istenemeyecektir. Aynı Bakanlığa bağlı işyerleri ile aynı bakanlığa bağlı tüzel kişilerin işyerlerinde geçen süreler ve kamu iktisadi teşebbüsleri yahut özel kanuna veya özel kanunla verilen yetkiye dayanılarak kurulan banka ve kuruluşlar veya bunlara bağlı işyerlerinde geçen süreler, işçinin yıllık ücretli izne hak kazanmasında göz önünde bulundurulacaktır (İK. m. 54/son).

Mutlaka Okumalısın!  İş ve Sosyal Güvenlik Hukukunun Kaynakları

Yıllık ücretli izne hak kazanmak için İK. ‘nın aradığı bir hizmet yılıdır (İK. m. 54/II). Bununla birlikte, İK. m. 55′de düzenlenen süreler bir yılın hesaplanmasında çalışılmış gibi dikkate alınacaktır.

Yıllık ücretli izne hak kazanmada çalışılmış gibi dikkate alınacak süreler:

1. İşçinin uğradığı kaza veya yakalandığı hastalık sebebiyle işine gidemediği günler [Ancak, 25. maddenin (I) numaralı bendinin (b) alt bendinde öngörülen süreden fazlası sayılmaz],
2. Kadın işçilerin İK. m. 74 gereğince doğumdan önce ve doğumdan sonra çalıştırılmadıkları günler,
3. İşçinin muvazzaf askerlik hizmeti dışında manevra veya herhangi bir kanundan dolayı ödevlendirilmesi sırasında işine gidemediği günler (Bu sürenin yılda 90 günden fazlası sayılmaz),
4. İşçinin tekrar işe başlaması şartıyla, çalışmakta olduğu işyerinde, zorlayıcı sebepler yüzünden işin aralıksız bir haftadan fazla bir süre tatil edilmesi sonucunda işçinin çalışmadan geçirdiği on beş gün,
5. İK. m. 66′da düzenlenmiş olan günlük çalışma süresinden sayılan zamanlar,
6. Hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatiller,
7. Röntgen muayenehanelerinde çalışanlara pazardan başka verilmesi gereken yarım günlük izinler,
8. İşçilerin arabuluculuk toplantılarına katılmaları, hakem kurullarında bulunmaları, bu kurullarda işçi temsilciliği görevlerini yapmaları, çalışma hayatı ile ilgili mevzuata göre kurulan meclis, kurul, komisyon ve toplantılara yahut işçilik konuları ile ilgili uluslararası kuruluşların konferans, kongre veya kurullarına işçi veya sendika temsilcisi olarak katılması sebebiyle işlerine devam edemedikleri günler,
9. İşçilerin evlenmelerinde üç güne kadar, ana veya babalarının, eşlerinin, kardeş veya çocuklarının ölümünde üç güne kadar verilecek izinler,
10. İşveren tarafından verilen öbür izinler ile İK. m. 65′de düzenlenmiş olan kısa çalışma süreleri, 11. İK. ‘nın uygulanması sonucu olarak işçiye verilmiş bulunan yıllık ücretli izin süreleri (İK. m. 55).

Bir yıllık süre içinde İK. m. 55′deki haller dışında işçinin işyerine devamının kesilmesi halinde, devamsızlık süresi izine hak kazanmak için dolması gerekli bir yıllık süreye eklenir ve bu şekilde işçinin izne hak kazandığı tarih ortaya çıkar (İK. m. 54/II).

İK. ‘ya göre, süreksiz işlerde çalışanlara yıllık ücretli izin hükümleri uygulanmaz (İK. m. 10/II). Ayrıca, niteliklerinden ötürü bir yıldan az süren mevsim ve kampanya işlerinde çalışanlara da yıllık ücretli izne ilişkin hükümler uygulanmayacaktır (İK. m. 53/III).

Kısmi süreli ya da çağrı üzerine iş sözleşmesi ile çalışanlar, yıllık ücretli izin hakkından tam süreli çalışanlar gibi yararlanacak ve farklı işleme tabi tutulamayacaklardır (YÜİ. Yön. m. 13/I).

Yıllık Ücretli İzin Süresi

İşçinin yıllık ücretli izin hakkı, işyerinde çalışma süresine yani kıdemine bağlı olarak değişiklik göstermektedir. İK. ‘da bu süreler açıkça düzenlenmiştir. Yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi; i. Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara on dört günden, ii. Beş yıldan fazla ve on beş yıldan az olanlara yirmi günden, iii. On beş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmi altı günden az olamayacaktır (İK. m. 53/IV).

Kanun, koruyucu yapısı içinde bir istisna getirmiştir. Buna göre, on sekiz veya daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olmayacaktır (İK. m. 53/V). Kanundaki bu süreler asgari olup, toplu iş sözleşmeleri veya iş sözleşmeleri ile arttırılabilir (İK. m. 53/son).

İK. ‘ya göre, işçi her hizmet yılına karşılık yıllık iznini gelecek hizmet yılı içinde kullanacaktır (İK. m. 54/IV). Yıllık ücretli izin süresine denk gelen ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil günleri yıllık ücretli izin süresinden sayılmaz (İK. m. 56/V). İşveren bu süreleri yıllık ücretli izin süresine eklemek zorundadır. İzin süresine rastlayan izin ve dinlenme sürelerinin yıllık ücretli izin süresine eklenip eklenmeyeceği konusunda Kanunda bir açıklık bulunmamaktadır. Ancak, yıllık ücretli iznin işçinin dinlenmesi amacına yönelik olması sebebiyle bu sürelerin izin süresine eklenmesi yerinde olur. İşveren tarafından işçiye yıl içinde verilmiş bulunan diğer ücretli ve ücretsiz izinler ile dinlenme ve hastalık izinleri yıllık ücretli izinden mahsup edilmeyecektir (İK. m. 56/IV).

Mutlaka Okumalısın!  İnsan Kaynağı İhtiyacının (Talebinin) Belirlenmesi

Yıllık ücretli izin süreleri işveren tarafından bölünemez (İK. m. 56/I). Yıllık ücretli iznin işveren tarafından sürekli bir şekilde verilmesi zorunludur (İK. m. 56/II). Yıllık ücretli iznin amacı, işçinin dinlenmesidir. Bu sebeple, bu sürelerin bir bütün olarak kullanılması esastır. Fakat Kanun bir konuda esneklik tanımış ve izin sürelerinin tarafların anlaşması ile bir parçası on günden az olmamak üzere en çok üçe bölünebileceğini düzenlemiştir (İK. m. 56/III). İşçi, istediği ve iznini işyerinin kurulu bulunduğu yerden başka bir yerde geçireceğini belgelemesi koşulu ile işveren dört güne kadar ücretsiz yol izni de vermek zorundadır (İK. m. 56/VI). İşçinin yıllık ücretli izin hakkından vazgeçmesi söz konusu değildir (İK. m. 53/II). Dolayısıyla, işçiye sadece yıllık ücretli izin süresine ait ücretinin ödenmesi ve işçinin yıllık ücretli izin süresinde çalıştırılması söz konusu olmayacaktır.

 

İşçi yıllık ücretli izinde iken, işverenin tüm işçilerine iki gün izin vermesi halinde bu süre işçinin izin süresine eklenecek midir, yoksa izninden mi sayılacaktır?

Yıllık Ücretli İznin Kullanılması

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından İK. m. 53′e dayanılarak “Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği” çıkarılmıştır (R. G. , T. 3. 3. 2004, S. 25391). Bu Yönetmeliğe göre, işçi sayısı yüzden fazla olan işyerlerinde işveren veya işveren vekilini temsilen bir, işçileri temsilen iki kişi olmak üzere toplam üç kişiden oluşan izin kurulu oluşturulacaktır (YÜİ. Yön. m. 15/I). İşçi sayısı yüzden az olan işyerlerinde, izin kurulunun görevleri, işveren veya işveren vekili veya bunların görevlendireceği bir kişi ile işçilerin kendi aralarından seçecekleri bir temsilci tarafından yerine getirilecektir (YÜİ. Yön. m. 18). YÜİ. Yön. ‘ne göre, işçi hak ettiği yıllık ücretli iznini, kullanmak istediği zamandan en az bir ay önce işverene yazılı olarak bildirecektir (YÜİ. Yön. m. 7/I).

İşçi yıllık ücretli izin talebinde, adını soyadını, varsa sicil numarasını, iznini hangi tarihler arasında kullanmak istediğini ve ücretsiz yol izni isteyip istemediğini belirtecektir. İzin kurulu veya işveren, işçinin istediği izin kullanma talebi ile bağlı değildir. İzin sırasını ve nöbetleşmesini göstermek amacıyla düzenlenecek çizelgede işçinin talebi ve iş durumu dikkate alınacaktır. Aynı tarihe denk gelen izin isteklerinde, işyerindeki kıdem ve bir önceki yıl iznini kullandığı tarih dikkate alınarak öncelikler belirlenecektir. Yol izni alanlar bu süreyi kullanmadan işe dönecek olurlarsa, işveren bu işçileri anılan sürenin bitiminden önce işe başlatmayabilecektir (YÜİ. Yön. m. 8). İşveren veya işveren vekili, Nisan ayı başı ile Ekim ayı sonu arasındaki süre içinde, işçilerin tümünü veya bir kısmını kapsayan toplu izin uygulamasına başvurabilir (YÜİ. Yön. m. 11/I). İşyerinde bakım, onarım gibi işlerin yapılabilmesi için toplu izin uygulaması yoluna başvurulabilmektedir. İşveren, işyerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izinlerini gösterir izin kayıt belgesi tutmak zorundadır (YÜİ. Yön. m. 6/son).

Yıllık İzin Ücreti

İşveren, yıllık ücretli iznini kullanan işçiye, yıllık izin dönemine ilişkin ait ücretini ilgili işçinin iznine başlamasından önce peşin olarak ödemek veya avans olarak vermek zorundadır (İK. m. 57/I). Yıllık izin ücretinin hesaplanmasında, İK. m. 50′deki esaslar uygulanacaktır (İK. m. 57/II). Buna göre yıllık izin ücretinde çıplak ücret esas alınacak fazla çalışma, primler, hazırlama, tamamlama ve temizleme ücretleri ve sosyal yardımlar dikkate alınmayacaktır.

Kanun, farklı ücret sistemleriyle çalışanlar için yıllık izin ücretinin hesaplanmasını ayrıntılı olarak düzenlemiştir. Günlük, haftalık veya aylık olarak belirli bir ücrete dayanmayıp akort, komisyon ücret, kara katılma ve yüzde usulü gibi belirli olmayan süre ve tutar üzerinden ücret alan işçiye izin süresi için verilecek ücret, son bir yıl içinde kazandığı ücretin fiili olarak çalıştığı günlere bölünmesi suretiyle bulunacak ortalama üzerinden hesaplanacaktır. İşçinin ücretine son bir yıl içinde zam yapılması halinde izin ücreti, işçinin izne çıktığı ayın başı ile zammın yapıldığı tarih arasında alınan ücretin aynı süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle hesaplanacaktır. Yüzde usulü ile çalışılan işyerlerinde yıllık izin ücreti işveren tarafından ödenecektir (İK. m. 57/III, IV, V). Yıllık ücretli izin süresine rastlayan hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ayrıca ödenecektir (İK. m. 57/son). İş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin ücreti işveren tarafından sözleşmesinin sona erdiği tarihteki ücret üzerinden kendisine ödenecektir (İK. m. 59/I).

Yıllık ücretli iznini kullanan işçinin, bu süre içinde ücretli ya da ücretsiz olarak çalışması yasaktır. İznin amacı, işçinin dinlenmesini sağlamaktır. Yıllık ücretli iznini kullanan işçinin bu süre içinde başka bir işte çalıştığı tespit edilecek olursa, işveren tarafından kendisine daha önce ödenen izin ücreti geri alınabilecektir (İK. m. 58).