İşletmeler kendileri etik konularında belli standartlar oluşturmaya çalışırlarken, bu kuralların evrensel bir boyuta ulaşması için de çabalar gösterilmektedir. Dünyada küreselleşme getirdiği olumlu etkilerin yanı sıra yarattığı ekonomik ve toplumsal sorunlarla da gündemdedir. Özellikle uluslararası ve ulusal düzeyde etik kuralların oluşturulması küreselleşmede tek yanlılığı önlemeye katkıda bulunacaktır. Bu konuda çalışan çeşitli oluşumlar bulunmaktadır.
Bunların içinde önemli bir oluşum CAUX ROUND TABLE olarak anılmaktadır. Bu Yuvarlak Masa Avrupa, Japonya ve ABD işletme önderlerince oluşturulmuştur. Yuvarlak Masa, 1986′da Philips Elektronic’in başkanı ile INSEAD’in başkan yardımcısı tarafından ticaretteki yükselen gerilimin düzene sokulması amacıyla kurulmuştur. Kuruluş, üye ülkeler arasında temel ekonomik ve toplumsal ilişkilerin geliştirilmesi ve öteki ülkelere karşı duyulan acil ortaklaşa sorumlulukların belirlenmesi için çalışmaktadır.
Canon Inc. ‘in Başkanı Ryuzabura Kaku’nun önerisiyle, dünya barış ve düzenini olumsuz etkileyen toplumsal ve ekonomik saldırıların azaltılmasında, şirketlerin küresel sorumluluğu ön plana çıkarılmıştır. CAUX Yuvarlak Masa Oluşumu, işletmelerin toplumsal sorumluluğu ve etik sorumluluğu konularında çeşitli ilkeler ve kurallar benimsemiştir. Bu kurallarla tüm dünyada karşılıklı saygı ve güven içinde sağlıklı ve gerçek bir rekabetin oluşturulması hedeflenmiştir. Kurallar üç ayrı bölümde ele alınmıştır: Giriş, genel ilkeler, işbirliği ilkeleri. Bunları kısaca inceleyelim.
İlkelere Giriş
İşgücü, kapital, ürün ve teknolojideki hareketlilik, işletmelerin işlemlerini ve etkilerini sürekli olarak küreselleştirmektedir. Yasalar ve pazar güçleri gerekli olmasına karşın, her konuda yeterli değildir. İşletmelerin politikalarından ve eylemlerinden sorumluluk duymak ve karşılıklı çıkarlara ve güvene dayanmak temel konudur. Hem yerel düzeyde hem de küresel düzeyde, ortak değerlerin ve refahın paylaşımı çok önemlidir. Olumlu toplumsal değişimlerde işletmelerin güçlü bir araç olması nedeniyle, işletmelerin sorumluluğunu ortaya koyan, işletme kararlarında ahlaki değerleri öne alan ilkelere uyulmalıdır. Yoksa, kalıcı işletme ilkeleri ve sürdürülebilir bir dünya toplumu oluşturmak olanaksızlaşacaktır.
Genel İlkeler
– İşletmelerin Sorumluluğu: Bir işletmenin toplum için değeri; o işletmenin yarattığı değer ve sağladığı işgücü ile tüketicilere sunduğu mal ve hizmetlerin nitelikleri ve uyumlu fiyatları ile ölçülür. Böyle bir değer yaratmak için işletmeler, sağlıklarını ve canlılıklarını korumalıdırlar. Ancak tek başına bu hedef yeterli değildir. İşletmeler, yarattıkları serveti müşterileri, çalışanları ve pay sahipleri ile bölüşerek bunların yaşamlarını geliştirmede rol oynamalıdırlar. İşletmeye girdi verenler ve rakipler de, işletmelerden yükümlülüklerini dürüstlük ve güvenilirlik içinde yerine getirmelerini beklerler. İşletmeler içinde bulundukları yerel, ulusal, bölgesel ya da küresel ortamlarda, sorumlu bir yurttaş olarak hareket edip, bu toplulukların sağlıklı bir gelecek oluşturmalarına katkıda bulunmalıdırlar.
– İşletmelerin Ekonomik ve Toplumsal Etkileri: Yabancı ülkelerde mal ve hizmet üretmek, geliştirmek ya da satmak için kurulan işletmeler, bu ülkelerin toplumsal gelişmelerine verimli bir istihdam yaratarak ve halkın satın alma gücünü yükselterek katkıda bulunmalıdırlar. Ayrıca, işletmeler bulundukları ülkelerde insan haklarına, eğitime, refah düzeyine ve yaşam koşullarına da katkıda bulunmalıdırlar. İşletmeler yalnızca bulundukları ülkelerin toplumsal ve ekonomik kalkınmalarına katkıda bulunmakla kalmamalı, tüm dünya toplumuna katkılarda bulunmalı. Kaynakların etkin ve verimli kullanımı, serbest ve gerçek rekabeti oluşturma; teknolojide, üretim yöntemlerinde, pazarlamada ve iletişimde yenilikler sağlama bu katkıları somutlaştıracaktır.
– İşletme Davranışları: İşletmeler uymak zorunda oldukları yasaların ötesinde, bir takım ilkelere de bağlı olacaklardır. İçtenlik, dürüstlük, gerçekçilik, sözünü tutma, saydamlık yalnızca işletmelere katkıda bulunmayacak, bunun yanında özellikle uluslararası düzeyde gerçekleştirilen işlemlerde etkinlik ve süreklilik sağlayacaktır.
– Kurallara Uyum: Ticari kısıtlamalardan kaçınmak ve daha özgür bir ticareti gerçekleştirmek, rekabette eşit koşular sağlamak, işlemlerde dürüstlük ve eşitlik oluşturmak için işletmeler, uluslararası ve ulusal kurallara uymak zorundadırlar. Ayrıca, kimi davranışların yasalara uygun olsa da olumsuz sonuçlar yaratabileceğini de gözardı etmemek gerekir.
– Ticari Anlaşmaları Desteklemek: İşletmeler, GATT, Dünya Ticaret Örgütü ve bunlar gibi uluslararası anlaşmaları desteklemelidirler. Ticaretin daha özgür kılınması, ülke içi ticari kısıtlamaların ortadan kaldırılması, ulusal çıkarları da göz önünde tutmak koşuluyla küresel ticaretteki engellerin giderilmesi için işletmelerin işbirliğine gitmesi gerekir.
– Çevreye Saygı: İşletmeler çevrelerini korumalı ve elden geldiğince çevreyi geliştirip, sürekli kalkınmayı desteklemeli ve doğal kaynakların israfını önlemelidir.
– Yasal Olmayan İşlerden Kaçınmak: İşletmeler, rüşvet, dolandırıcılık ve benzeri olumsuz eylemlerde yer almamalı; bu hareketleri gerekleştirenleri ortadan kaldırmak için çalışmalıdır. Terörist eylemlerde kullanılacak silah ticaretinden kaçınmak, uyuşturucu ticaretine girmemek, suçu ve suçluları desteklememek işletmeler için temel ilke olmalıdır.
İşbirliği İlkeleri
– Müşterilerle İlgili İlkeler: İşletmelerin ürettikleri mal ve hizmetlerin doğrudan işletmeden ya da başka aracıdan alınmasına bakılmaksızın, tüm tüketicilere aynı değerin verilmesi gerekir. İşletmelerin şu sorumlulukları da vardır: Müşterilerin istekleriyle uyumlu olarak mal ve hizmetlerde en yüksek niteliği sunmak; müşterilere her yönüyle doygunluk sağlayacak biçimde en yüksek nitelikte hizmet vermek; üretilen mal ve hizmetlerin tüketicilerin sağlık ve güvenliğine zarar vermemesi için her tür çabayı göstermek, çevrenin bozulmasını engellemek; sunulan mal ve hizmetlerin pazarlanmasında ve reklamında dürüstlüğe aykırı davranmamak; müşterilerin kültürleriyle çelişen davranışlardan kaçınmak.
– İşletme Çalışanları İle İlgili İlkeler: Tüm çalışanlar değerlidir ve çalışanların çıkarlarının korunmasına önem verilmelidir. Çalışanlarla ilgili olarak şu öneriler getirilmektedir: Çalışanların yaşam koşullarını geliştirecek iş alanları açmak ve çalışanlara ek ödemeler yapmak; tüm çalışanların sağlık ve değerini koruyacak çalışma koşullarını sağlamak; yasal ve rekabetçi nedenlerle oluşacak sınırlamaların dışında çalışanlarla iletişimde içten olmak ve bilgiyi paylaşıma açmak; çalışanları dinlemek, önerilerini, düşüncelerini, istek ve yakınmalarını değerlendirmek; uzlaşmazlıklar olduğunda iyi niyetli anlaşmalar yapmak; cinsiyet, ırk, dil, din gibi konularda ayırımcılık yapmamak; çalışanlara eşit davranmak, aynı fırsat ve olanakları sunmak; sakat ve yetersiz kişilerin işletmelerde yararlı olabilecekleri alanları arttırıp, onlara iş olanakları vermek; yetersiz beceri ve bilgi düzeyinde olan işgörenlerin gelişmelerini sağlamak için destek ve yardım sağlamak; işletme kararları sonunda ortaya çıkan işsizlik sorunu karşısında duyarlı olmak ve bu konudaki ilgililerle işbirliği yapıp sorunun çözümüne katkıda bulunmak.
– İşletme Sahipleri ve Pay Sahipleri İle İlgili İlkeler: İşletme yatırımcılarının güvenini sağlamak temel ilkelerden biridir. Yatırımcıların yatırımlarının karşılığını almaları için profesyonel ve özenli yönetim politikaları uygulanması; yasal kısıtlamalar dışında işletme sahiplerine ve pay sahiplerine gerekli bilgilerin aktarılması; yatırımcıların varlıklarının korunması ve değerlerinin arttırılması; yatırımcıların isteklerinin, önerilerinin, yakınmalarının ve çözümlerinin göz önünde tutulması, yatırımcıların güvenini sağlamaya yönelik davranışlardır.
– Girdi Sağlayanlarla İle İlgili İlkeler: İşletmelerin girdi sağladıkları ve parça ürettirdikleri yan sanayi ile ilişkileri karşılıklı güvene dayanmalıdır. Bu konudaki sorumluluklar şöyle sıralanabilir: Fiyatlamada, lisans kullanımında ve satışla ilgili haklar ve benzer konularda dürüstlük ve gerçekçilik temeline dayanmak; ilişkilerde baskı ve zorlamalardan kaçınmak; değer, nitelik, rekabet ve güvenilirlik açısından uzun dönemli tutarlı ilişkiler oluşturmak; girdi sağlayanlarla bilgileri paylaşmak ve planlama aşamasında işbirliği yapmak; alınan girdilerin bedellerini zamanında ve anlaşma koşullarına uygun olarak ödemek; çalışanlarıyla insanca ilişkiler oluşturan yan sanayi işletmelerini özendirip, onları yeğlemek.
– Rakiplerle İlgili İlkeler: Ulusların refahı ve mal ve hizmetlerin doğru ve yerinde dağıtımı için gerçek bir ekonomik rekabetin gerekliliği kabul edilmelidir. Bunun için yapılacaklar şöyle belirlenebilir: Ticaret ve yatırım için açık pazarları desteklemek; rakipler arasında toplumsal ve çevresel olarak yararlı olan rekabeti özendirmek; rekabeti zedeleyecek hareketleri özendiren açık ya da gizli ödemelerden kaçınmak; rakiplerin maddi ve maddi olmayan hak ve ayrıcalıklarına saygı göstermek; endüstri casusluğu gibi etik olmayan konularda ekonomik bilgi sağlamayı kabul etmemek.
– Toplumla İlgili İlkeler: İşletmeler, bulundukları toplumlarda insan hakları ve reformların gelişmesine katkı sağlamaya özen göstermelidirler. Bunun için yapılması gerekenler şöyledir: İnsan haklarına ve demokratik kuruluşlara önem vermek ve bunları her zaman desteklemek; hükümetlerin topluma karşı yasal sorumluluklarını belirlemek ve işletmeler ile toplumun öbür kesimleri arasında uyumlu ilişkiler sağlayacak ve insanın gelişimine ağırlık veren devlet politikalarını ve uygulamalarını desteklemek; toplumda sağlık, eğitim işyeri güvenliği ve ekonomik iyileşme konularında standartların yükseltilmesi için çalışan güçlerle işbirliği yapmak; sürekli kalkınmayı desteklemek ve fiziksel çevrenin korunması ve doğal kaynakların iyi kullanımı konularında öncü bir rol oynamak; barış, güvenlik ve toplumsal işbirliğini desteklemek; yerel kültürlerin korunmasına önem vermek; eğitim ve kültür konularında çevreye maddi katkılarda bulunmak ve çalışanlara ve sivil toplumsal etkinliklere destek vermek.
Perakende Okulum Mağazacılığı Uzmanından Öğrenin
