Bilindiği gibi, üretim sistemleri girdi, süreçleme, çıktı ve geribildirim öğelerinden oluşur. Üretim girdileri, süreçlenerek, çıktılara dönüştürülür. Buna göre, dönüşüm süreci, girdileri çıktılara dönüştürmek için iş merkezleri ve bu iş merkezlerinde yapılan işlemler seti olarak tanımlanabilir. Gerçekten de işletme girdileri, çeşitli iş ve işlem merkezlerinde, çeşitli işlemlere tabi tutularak, işletme ürününe dönüştürülür. Hasta insanlar, bir hastanede çeşitli işlemlere tabi tutularak, sağlam insanlara dönüştürülür. Okuma yazma bilmeyenler, bir okulda çeşitli aşamalardan geçirilerek, okur -yazarlara dönüştürülür. Arızalı arabalar, bir servis istasyonunda çeşitli işlemlere tabi tutularak, sağlam arabalara dönüştürülür. Bu örneklerdeki sistem ve süreçler, birbirinden oldukça farklı olmakla beraber, yine de aralarında kavramsal ve mantık olarak önemli benzerlikler vardır.
Dönüşüm süreci tasarımı sırasında, çeşitli soruların yanıtlanması gerekir. Örnek olarak; üretilmesi düşünülen mal veya hizmetin özellikleri nelerdir? Çıktının hacmi ne kadar olacaktır? Üretim için hangi araç-gereç daha uygundur? Hangi donanım ve teknolojilere gereksinme olacak ve bunların maliyeti ne olacaktır? Tasarlanmakta olan süreç, emek yoğun mu yoksa sermaye yoğun mu olacaktır? Süreç tasarımı, aslında, üretimdeki özel (spesifik) adımların tanımlanması ve bu adımların başlıca özelliklerinin belirlenmesidir. Dolayısıyla, süreç tasarımı, yeni ürünler için yapılabileceği gibi, değişen teknoloji ve pazar koşulları nedeniyle gereksinme duyulan mevcut süreçlerin yeniden tasarımı için (reengineering) de yapılabilir. Süreç tasarımı, özellikle şu durumlarda gerekli olur;
– mevcut dönüşüm süreci, maliyetleri rekabet koşullarını zorlaştıracak düzeyde artırıyorsa,
– mevcut süreç, üretim verimliliğini olumsuz yönde etkileyen bir çalışma alanına sahipse,
– mevcut süreç, çalışanların moralini bozacak biçimde kötü tasarlanmışsa,
– üretilen ürün hacminde önemli ve kalıcı bir değişiklik olmuşsa,
– yeni araç-gereç ve donanımla üretimde bir işlem kolaylığı sağlanacaksa,
– özellikle kütüphane, hastane, restaurant, banka gibi işletmelerin hizmet merkezlerinde, sürekli ve bıktırıcı kuyruklar oluşuyorsa.
Süreç tasarımı ile bir önceki ana konuda incelenen ürün tasarım kavramı arasında, yakın bir ilişki vardır. Bu ilişki, özellikle son yıllarda, Amerikan işletmelerinde “Eş Zamanlı Mühendislik (Simultaneous Engineering)” kavramını gündeme getirmiştir. Şekil 14. 1, Eş Zamanlı Mühendisliği simgelemektedir. Şekil 14. 1′de izleneceği gibi, eş zamanlı mühendislik, süreç tasarımıyla sürekli etkileşimli olarak aynı zamanda yürütülen ürün tasarımını ifade eder. Artan rekabet koşullarında üstünlük sağlayabilmek için birçok büyük Amerikan işletmesi, eş zamanlı mühendisliği kullanarak, ürün tasarımını ve üretim süreçlerini, aynı zamanda ve çok hızlı olarak yapma yoluna gitmiştir.
Gereğine uygun süreç tasarımı, üretim verimliliğini arttırır, üretim maliyetlerini düşürür, çalışanların moralini yükseltir ve daha birçok yararlar sağlar. Başarılı bir süreç tasarımının başlıca yararları, şu şekilde sıralanabilir:
– Ürünün üretim süresini kısaltır.
– Süreçteki stok miktarını azaltır.
– Üretim hazırlık süresini (Setup Time) kısaltır.
– Çalışma alanlarındaki araç-gereç ve makine sayısını azaltır.
– Hammadde, yardımcı madde, işletme malzemesi maliyetlerini azaltır.
– Üretim programlaması, üretim kontrolü ve çizelgeleme sistemlerini kolaylaştırır.
– Üretimde esneklik sağlar.
Uygulamada, eski hantal üretim süreçlerini çağdaş tasarımlarla değiştiren işletmelerin, büyük rekabet üstünlükleri sağladığı görülmektedir. Örnek olarak, Sun Mikrosistem işletmesi, 1982 yılından bu tarafa, bilgisayar üretiminde kullanılan ürünleri üretmektedir. İşletmenin ilk üretim binası, şirketin büyümesi ve kapasitesinin artması sonucu, hantal ve karmaşık bir çalışma alanına dönüşmüştü. Kapasite arttıkça değiştirilen yeni süreçlerde, koordinasyon kaybolmuş, malzemeler, araç-gereçler, makineler, donanımlar ve insanlar karmakarışık bir durumdaydı. Sürekli değişen ürün karmasının üretilmesi, üretim süreci’nin işlerliğine değil, bütünüyle çalışanların olağanüstü çabasına dayanmaktaydı. Dönüşüm sürecinin verimsizleştiğini fark eden yönetim, yeni bir üretim binasının yapılmasına karar vermiştir. Yeni bina tasarlanırken, başlıca şu amaçlar dikkate alınmıştır:
– Koşullara göre değişen ürün değişikliklerini ve yeni ürün karmalarını karşılayacak süreç esnekliğini sağlamak.
– Malzeme ve iş akışını iyileştirerek, üretim verimliliğini ve üretim kalitesini artırmak.
– Çalışanların, çalışma koşullarını iyileştirerek, onları güdülemek ve yeteneklerini artırmak.
– Süreçte, bilgisayarlı sistemler kullanarak, etkili koordinasyon ve kontroller yapmak. Yeni bina ve yeni süreç tasarımı sonucunda, ürünleri zamanında müşterilere teslim performansı % 50 artmış, üretim hacmi genişlemiş, verimlilik ve kalite yükselmiştir.
Süreç tasarımı niçin rekabet üstünlüğü sağlayacak, boyutta bir önem taşır? Başarılı bir süreç tasarımının başlıca yararları nelerdir? Örnekler vererek tartışınız.
Dünyayı değiştiren makine olayında, süreç tasarımının, ne kadar önemli olduğu vurgulanmıştır. Henry Ford’un ve General Motors’un üretim süreçleri, tasarlanıp uygulamaya konulduğu dönemlerde, son derece büyük işlevler görmüş, verimliliği, üretkenliği ve kârlılığı artırmıştır. Öyle ki, bu tür süreçleri örnek alan, ABD işletmeleri, kısa sürede, ABD’yi süper ekonomik güç durumuna getirmişlerdir. Ancak, unutulmamalıdır ki, iyinin daha iyisi de tasarlanabilir. Gerçekten de, Dünyayı değiştiren makine örneğinde de belirtildiği gibi, Japon mühendisleri, Ford ve General Motors fabrikalarını çağdışı bırakacak önemde, bütünüyle yepyeni bir üretim süreci tasarlayıp uygulamaya koyabilmişlerdir. Bu yeni üretim süreci yaklaşımı, yerden, işgücünden zamandan ve stoklardan olağanüstü tasarruf sağlamış, hataları neredeyse sıfıra indirmiştir. Hiç unutmayın! Küresel dönemde, iyinin daha iyisini bulma yarışı başlamıştır.
Süreç tasarımı niçin rekabet üstünlüğü sağlayacak, boyutta bir önem taşır? Başarılı bir süreç tasarımının başlıca yararları nelerdir? Örnekler vererek tartışınız.
Dünyayı değiştiren makine olayında, süreç tasarımının, ne kadar önemli olduğu vurgulanmıştır. Henry Ford’un ve General Motors’un üretim süreçleri, tasarlanıp uygulamaya konulduğu dönemlerde, son derece büyük işlevler görmüş, verimliliği, üretkenliği ve kârlılığı artırmıştır. Öyle ki, bu tür süreçleri örnek alan, ABD işletmeleri, kısa sürede, ABD’yi süper ekonomik güç durumuna getirmişlerdir. Ancak, unutulmamalıdır ki, iyinin daha iyisi de tasarlanabilir. Gerçekten de, Dünyayı değiştiren makine örneğinde de belirtildiği gibi, Japon mühendisleri, Ford ve General Motors fabrikalarını çağdışı bırakacak önemde, bütünüyle yepyeni bir üretim süreci tasarlayıp uygulamaya koyabilmişlerdir. Bu yeni üretim süreci yaklaşımı, yerden, işgücünden zamandan ve stoklardan olağanüstü tasarruf sağlamış, hataları neredeyse sıfıra indirmiştir. Hiç unutmayın! Küresel dönemde, iyinin daha iyisini bulma yarışı başlamıştır.
Perakende Okulum Mağazacılığı Uzmanından Öğrenin
