Tasarruf stratejilerini kendi içinde dört ana başlıkta toplayabiliriz.
Bunlar: Etrafına bakma stratejileri: İşletmenin verimliliğini sağlama üzerine yoğunlaşır. Tecrit etme stratejileri: Bir stratejik iş biriminin ya da bir stratejik iş biriminin alt üretim kısımlarından birini satma ya da faaliyetini durdurma Son verme stratejileri: İşletmeyi tamamen satma ya da faaliyetine son verme stratejisi. Mahkum işletme stratejisi: Ana fonksiyonel faaliyetleri azaltma ya da satışların % 75 ya da daha fazlasını tek bir alıcıya satma.
Etrafına Bakma Stratejileri
Bu strateji, mevcut çevresel baskılar ve koşullar altında işletme faaliyetlerinin verimliliğini sağlayacak çabalar üzerine yoğunlaşmaktadır. Tüm ekonomide ya da işletmenin faaliyette bulunduğu endüstride gerileme, talepte azalmalar ya da durgunluk olduğu zaman işletme, tasarruf stratejileri arasından önce etrafına bakma stratejisini izler.
Bu stratejide izlenen ana yaklaşımlar ve uygulanan faaliyetler şunlardan ibarettir:
Maliyetleri azaltma yoluna gitme: Emeklilik ya da işten çıkarma suretiyle personel azaltımına gitme, zaruri olmayan bakım ve tamir masraflarında indirim yapma, yöneticilerin uçak yerine diğer ulaşım araçlarıyla seyahat etmeleri zorunluluğunu getirmek, kırtasiye masraflarını kısma, alet edevat ve teçhizatı satın alma yerine kiralama yoluna girerek sağlama.
Gelirleri artırma tedbirleri: Banka ve kasayla dönen varlıkların yapısını iyileştirme (sağlamlaştırma), aylaklığı azaltma, alacak ve stokların devri süratini arttırma, sıkı envanter kontrolü uygulama, giderleri arttırmaksızın daha etkili reklâm ve satış geliştirme tedbirleriyle satışları ve kârları arttırma çareleri arama.
Varlıkları azaltma tedbirleri: Satışlar azaldığı takdirde bazı teçhizatları satma, işletme faaliyetlerine yararı olmayan arsaları, binaları ve kullanılmayan bazı eşya ve demirbaşları satışa çıkarma, verimsiz alanlardaki yatırımları azaltarak, yıllık amortisman giderlerinde tasarruf sağlama.
İşletmenin kurmay kadrolarında tasarruf sağlama: Bazı danışmanların görevlerine son verme.
İşletmenin faaliyet alanını daraltma: Ekonomik ömrünü doldurmuş bazı yatırımlara son verme.
Pazarlama harcamalarını azaltma: Özellikle satış teşvik ve reklâm harcamalarını kısma.
Yenilik yapma çabalarından vazgeçme: Özellikle pahalı araştırma geliştirme uzmanları ve teçhizatının giderlerini ortadan kaldırma ya da önemli ölçüde azaltma.
İşletmenin özelliklerine göre, etrafa bakma stratejileri farklı nitelikte yönetsel deneyimi ve liderlik biçimini gerektirmektedir. Her yöneticinin kişilik yapısı, bu tür bir stratejiyi uygulamaya müsait değildir. Bazı yöneticiler, kişilik ve yetenekleri itibariyle, etrafına bakma stratejisini uygulama bakımından uzmandırlar. Bu stratejinin uygulanması gerektiğinde iş başına bu nitelikteki kimseleri getirmek yararlı olacaktır. ABD’de yapılan araştırmalara göre, büyüme stratejisinden tasarruf stratejisine geçişte, hemen hemen her zaman, bir tepe yönetimi değişikliği söz konusu olmaktadır. Yine aynı araştırma sonuçlarına göre, etrafına bakma niteliğinde bir tasarruf stratejisi izleyen işletmelerin % 80′i maliyet azaltma ve gelir arttırma tedbirlerine başvurmaktadırlar.
Tecrit Etme (Ayırma) Stratejisi
Daha önce de açıkladığımız üzere, bu strateji, işletmenin herhangi bir stratejik iş biriminin satılması ya da faaliyetinin durdurulmasıyla ilgilidir. Bazen bir stratejik iş birimi tamamen kapatılmaz ama onun alt kısımlarından birinin faaliyetine son verilir. Gerçekte bu tasarruf stratejisi, etrafına bakma stratejisinin ikâmesi olan ya da onun yerine geçebilecek bir stratejidir. Eğer, etrafına bakma stratejisi sorunu çözemiyorsa, bu stratejinin uygulamaya konularak beklenenin elde edilmesine çalışır.
Bu stratejinin uygulama nedenlerini şu şekilde açıklayabiliriz: – Pazar kısmı ya da satış artışlarında durgunlukla beklenen kârlılık için gerekli satış hacmine erişme imkânsızlığı. – Diğer stratejik iş birimlerinin kârlarında daha az kârlılık ve işletmenin girebileceği daha iyi yatırım alternatiflerinin mevcudiyeti. – Teknolojik gelişme, değişme ve yeniliklerin işletmenin sahip olduğu yatırımın gücünden daha fazla kaynaklar gerektirmesi. – Kanuni baskılar ve anti tröst eğilimlerin işletmeyi zorlaması. – İşletmeler arası birleşmelerden sonra bazı stratejik iş birimlerinin yeni oluşuma uygunluk sağlayamaması.
Tecrit ya da ayırma stratejisi, yönetim için, izlenmesi gereken çok zor bir karardır. Bu karar, insanın çalışan bir organının faaliyetinin sona erdirilmesiyle eşdeğerdir. Her şeyden önce, yapısal faktörler, bu kararın alınmasını zorlaştırırlar. Çünkü işletme için yararlı olan, bazı sabit ve özel varlıkların satılması mümkün olmayacaktır. İkinci husussa, işletme içinde tecrit edilmesi gereken stratejik iş birimlerinin, diğer stratejik iş birimleriyle bağımlılıkları bu kararı zorlaştırmaktadır. Nihayet bazı yönetsel faktörler bu kararın verilmesini güçleştirir.
Bunlar; – Bu karar, bir başarısızlık işareti olarak görüldüğünden yöneticinin prestijini sarsar, – Piyasada, işletmenin faaliyet sembolü olan stratejik iş birimlerini tecrit etmek, işletme imajını olumsuz etkileyebilir, – Tecrit stratejisi, işletmenin sosyal sorumluluk amacına ters düşebilir, çünkü her şey kâr için yapılmamaktadır, – Tecrit stratejisi işletmede çalışan yönetici ve personel üzerinde olumsuz etkiler yapabilir ve onların sadece moral ve motivasyonlarını bozmakla kalmaz, aynı zamanda, kıymetli bazı uzman ve yönetici personelin rakiplere kaptırılmasına neden olabilir. Tecrit etme stratejileri bir ya da birkaç şekilde uygulamaya konulabilir.
Bunları şöyle açıklayabiliriz: – Stratejik iş birimi yaşayabilir durumda ve ana işletmenin faaliyetlerinden bağımsız şekilde çalışıyorsa, ana işletme hisselerin çoğunu elinden çıkararak sıradan ve azınlık hissesine sahip bir hissedar olarak kalabilir. – Stratejik iş birimi yaşayabilir durumdaysa, işletme hisselerini bu birimde çalışan personele satabilir. – Stratejik iş biriminin mülkiyeti ya da hisseleri bu firmayı yararlı bulan işletme dışından bir alıcıya satılabilir. – Stratejik iş biriminin faaliyetlerine tamamen son verilebilir ve varlıkları sayılarak diğer SİB ‘lerin faaliyetlerinin geliştirilmesinde kullanılabilir.
Tecrit stratejisi, çoğu kez, bir SİB’ni satmak suretiyle elden çıkarma şeklinde gerçekleştirilmektedir. İşletme satışı bazı düşünürlere göre bir nevi yatırım kararıdır. Çünkü işletme kendi kârlılığını düşüren ve kendisi için kambur olan bazı faaliyetlere son vermekte ve elde ettiği parayı kârlılığını artıracak daha verimli alanlara yatırmaktadır. Böylece; bazen bir SİB’ni elden çıkararak yeni yatırımlara girmekte ya da mevcut yatırımlarını genişlemekte, kârlılığını artırmakta ve piyasadaki hisse senetlerinin fiyatlarını yükselterek, işletme başarısını yükseltmektedir.
Son Verme Stratejisi
Son verme stratejisi, sadece bir tek stratejik iş birimini değil, işletmenin tamamını satma ya da kapama konularıyla ilgilidir. Birçok işletme yöneticisi, bu stratejiyi en az tercih edilen bir alternatif olarak değerlemektedirler.
Bu alternatif, şu hallerde seçim konusu olmaktadır. – Eğer iflas etmekten başka seçenek yoksa işletmeyi satmak daha mantıklı olmaktadır. – Çalışan firmanın hissedarlara sağladığı yararlar, son verme suretiyle elde edilecek parasal sonuçlardan daha kötüyse son verme stratejisi daha cazip gelecektir.
Kamu sektörü kuruluşlarında olduğu kadar, özel sektör işletmelerinde de zor başvurulan bir stratejik alternatiftir. Çoğu yöneticiler, topyekün bir son verme stratejisine gitmek yerine, tecrit etme stratejisine başvurmaktadırlar. Çünkü son verme stratejisi, onları görevlerinden ettiği gibi piyasadaki prestijlerinin de sarsılmasına neden olmaktadır.
Mahkum İşletme Stratejisi
Bir işletme, ürün ya da hizmet satışlarının % 75′inden fazlasını tek bir müşteriye satıyorsa ya da müşteri bağımsız bir işletme tarafından normal olarak yapılması gereken fonksiyonların bir kısmını üstlenmişse bu işletme, müşteriye mahkum bir strateji izliyor denebilir.
Bir işletmenin sahip ya da yöneticileri, şu nedenler yüzünden, mahkum işletme stratejisi izlerler. – Pazarlama ya da diğer işletme fonksiyonlarını güçlendirmede yeteneksizlik ve isteksizlik. – Bu stratejinin finansal bakımdan güçlenme ve maliyet azaltmada en iyi araç olduğuna inanma.
Bu strateji, bir güvenlik stratejisi olarak izlenebilir, ancak, gerçekte bu stratejinin yöneticinin bağımsız hareketini kısıtlayıcı, prestiji açısından da riskli ve maliyetli bir seçenek olduğunu unutmamak gerekir. İşletme, kendisinin bazı masraflara girerek yürütmesi gereken fonksiyonlarından biri ya da birkaçı müşteri tarafından yürütüldüğünden, bağımsızlığını belli ölçüde yitirmektedir. Eğer, müşterinin alımları aksarsa ya da işletmenin kendinden beklediği fonksiyonları yerine getiremez rekabet ortamında işletmenin durumu sarsılmaktadır. Ancak, işletme karşılıklı taahhüde girerek bazı fonksiyonların yürütülmesinden kurtulduğu için yönetim giderleri azalmakta (örneğin; pazarlama ve kalite kontrol masrafları düşmekte) olduğundan bu strateji bir tasarruf stratejisi olarak değerlenmektedir.
Bu kararlar, sadece pazarlamaya dönük olmayabilir. Ayrıca, ürün tasarımı, üretim kontrolü, kalite kontrolü gibi konularda da bazı kararlar müşteri tarafından verilecektir. Bu durum, güçlü bir alıcı olan firmanın zamanla ürün ve hizmet fiyatlarının azaltılması ya da yükseltmemesi konusunda baskılarına da neden olacaktır. Böyle bir durumda, işletme masraflardan sağladığı tasarruflara rağmen gelir artışını umduğu ölçüde gerçekleştiremediği için, beklediği kârlılık hedefine ulaşamayabilecektir.
Uygulamada, mahkum işletme stratejisi izleyen işletmelerin birçoğu, devlet ya da yerel yönetimlere satış yapan firmalardır. Bazen bu durum başka seçenek olmadığı için, ama faaliyet alanının kârlılığının da diğer alanlara oranla daha iyi bulunduğu için ortaya çıkmaktadır. Bu strateji, uzun dönemde, işletmenin büyük alıcısı durumunda bulunan müşteriyle iyi ilişkiler geliştirebilecek yetenekte bir yönetimi gerektirmektedir. Ancak, işletme, sürekli alternatif pazar bilgilerine sahip olacak bir yönetim bilgi sistemi kurmalı ve her an yeni müşterilerin isteklerini karşılayabilecek düzeyde faaliyete geçebilecek durumda bulunmalıdır.
Merhaba
Burdaki tum yazilarinizin bulundugu bir kitap var mi?