Yeni Yazı >>
Home / Genel / Faiz, Risk ve Finansal Piyasalar

Faiz, Risk ve Finansal Piyasalar

 

Nominal faiz, reel faiz, enflasyon ve risk arasındaki ilişkileri betimlemek.

Faiz, para ya da sermayenin başkalarının kullanımına sunulması karşılığında alınan bir karşılık olmaktadır. Nasıl ki bina, araç, gereç ve benzeri şeyler, belirli bir süre için başkalarının kullanımına sunulduğunda kira alınıyorsa, paranın da başkalarının kullanımına sunulmasında bir karşılık alınacaktır. Diğer bir ifadeyle faiz, paranın o günkü kullanım hakkından vazgeçmenin bir karşılığı olmaktadır. Finansal piyasaları faiz kadar etkileyen başka bir faktör yok denilebilir. Değişik faiz oranlarında finansal piyasalara sunulan fonların hacmi farklı olduğu gibi, talebi de farklı olacaktır. Faizlerin düzeyi, hem fon arzını hem de fon talebini etkilerken, aynı zamanda fonların para ya da sermaye piyasasına doğru akış yönünü de etkiler. Faiz, fon talep edenler için bir maliyet iken, fon arz edenler için bir getiridir. Fon arzını, fon talebine eşit kılan faiz oranı piyasa faiz oranını oluşturur.

Finansal sistemde bir değil çok sayıda faiz vardır. Hatta aynı kurumun farklı faiz oranlarıyla borçlandığı görülmektedir. Etkin işleyen finansal piyasalarda faiz-getiri-oranı doğru değerde oluşur. Diğer bir ifadeyle böyle piyasalarda, para dahil çeşitli finansal varlıkların faiz -getiri- oranıyla riski aynı yönde hareket eder. Riski düşük olan finansal varlığın faiz-getiri-oranı düşük, riski yüksek olanın faiz-getiri oranı yüksek oluşur.

Piyasa faiz oranı ya da nominal faiz oranı, reel faiz oranıyla buna ilave edilecek enflasyon ve risk priminden oluşur. Reel faiz oranı, ödünç verilebilir fonların arz ve talebine bağlı olarak belirlenmektedir. Enflasyonun olmadığı durumlarda devletin çıkarmış olduğu menkul kıymetlerin faiz oranı reel faiz oranını ifade eder. Bu oran, piyasalardaki diğer finansal varlıkların faiz-getiri-oranlarının belirlenmesinde baz oluşturur. Reel faiz oranı zaman içinde ekonomik koşullara bağlı olarak değişir. Enflasyonun olmadığı, etkin işleyen piyasalarda bu oran genellikle %2-%5 arasındadır. Enflasyonun olduğu piyasalarda piyasa faiz oranın etkileyen en önemli faktör enflasyondur. Enflasyon yükseldikçe genellikle piyasa faiz oranları da yükselir. Eğer piyasa faiz oranı enflasyonun altında kalırsa (negatif faiz) tasarruflar eriyeceğinden fon arzında azalmalar olacaktır. Enflasyon dışında piyasa faiz oranını etkileyen diğer faktörler, ödenmeme riski, likidite riski, vade gibi risklerdir.

Mutlaka Okumalısın!  Toplumsal Sorumluluk Etkinliklerinin Yönetimi

Devletlerin çıkarmış oldukları kısa süreli tahviller ve hazine bonolarının; likiditenin yüksek olması, faiz ve anaparasının geri ödenmemesi gibi bir durumun söz konusu olmaması nedeniyle riski sıfır olarak kabul edilir. Bu menkul değerler için piyasa faiz oranı aşağıdaki gibi bulunur.

Nominal Faiz Oranı = Reel Faiz Oranı + Enflasyon Oranı

Devletin kısa süreli finansal varlıkları dışında, çeşitli kurumlarca çıkarılan finansal varlıklar için, az ya da çok risk söz konusudur. Bu durumda devlet dışında diğer kurumların çıkaracakları menkul kıymetler için nominal faiz oranı, reel faiz ve enflasyona ilave olarak riski de dikkate alınarak hesaplanmalıdır. Riskin miktarı işletmenin finansal yapısına, faaliyet kolunun özelliklerine, menkul kıymetin vadesine, işletmenin menkul değerlerinin likidite derecesine bağlı olarak değişecektir. Bu durumda nominal faiz şu şekilde formüle edilebilir:

Nominal Faiz Oranı = Reel Faiz Oranı + Enflasyon Oranı + Likidite Primi + Vade Riski Primi + Ödenmeme Riski Primi

Sermaye talebinde bulunacak kurumlar, faiz oranlarının düzeyini göz önünde bulundurarak finansman biçimini belirlemek durumundadırlar. Eğer yatırımlardan, fonlara ödenecek faizlerden daha yüksek oranda gelir elde ediliyorsa borçlanmak daha doğru olacaktır. Bu durumda işletme borçlanarak kaldıraç etkisinden faydalanacaktır. Kaldıraç etkisi, yatırımın kârlılığının faiz oranından daha yüksek olması durumunda pozitif, aksi durumda negatif olacaktır.