Yeni Yazı >>
Home / Genel / Stresle Başa Çıkma Yolları

Stresle Başa Çıkma Yolları

Stres faktörü uygun bir şekilde yönetilmediğinde ortaya çıkabilecek insan maliyeti çok yüksek olacaktır. Özellikle gelişmiş ülkeler endüstrileşme ile birlikte insan faktörünün önemini kavramışlardır. Yanlış yönetilmiş bir stres ekonomik birtakım maliyetler yanında, çeşitli insan maliyetlerinin ortaya çıkmasına da sebep olmaktadır.

Stresle Başa Çıkmada Başvurulan Savunma Mekanizmaları

Gerek engellenme ve çatışma gerekse diğer stres faktörleri sonucu ihtiyaç ve eğilimlerini tatmin edemeyen insan, endişe ve gerilim halinden korunmak için türlü yollara başvurur. Başvurulan yollar mevcut duruma bir uyum sağlamak içindir. Bireylerin ihtiyaçlarının tatmin olmadığı durumlara uyulabilmesini sağlamaları açısından bu davranışlara bazı psikologlar uyum mekanizmaları bazıları da savunma mekanizmaları demektedir. Bu davranışlar esas itibariyle benliğin savunulmasına ve yeni bir iç ahengin gerçekleştirilmesine yöneliktir. Kişisel problemlerin çözümüne katkısı olduğu ve gerçekleri görmelerini engellemeyecek bir derecede bulunduğu takdirde, savunma mekanizmaları kişinin kendisine olan saygısını koruma ve endişe durumunu hafifletme bakımından fert için yararlıdır. Fakat bilerek veya bilmeyerek başvurulan bu mekanizmaların aşırı ölçüde kullanılması, aksi yönde bir tepki süreci yaratarak psikolojik dengeyi büsbütün bozabilir.

Savunma mekanizmalarını, bireyin çevresini idrak etmek, anlamak ve değerlendirmek için kullandığı renkli gözlüklere ve süzgeçlere benzetmek mümkündür. Birey bütün çevreyi, bu arada karşılıklı ilişkilerde bulunduğu kimseleri ve hatta kendi toplumsal varlığını, çatışma, engellenme ve stres doğurucu diğer faktörlerin sebep olduğu dengesizlikten uzaklaşmak için başvurduğu savunma mekanizmalarının oluşturduğu gözlüklerle algılar.

Bazı savunma mekanizmalarının zaman, yer ve kişilik değişkenleri birleşimi içinde arzu edilir sonuçlar doğurabildiği yolunda bir görüş olmasına rağmen, kişinin kendini aldatması, gerçeği değiştirme çabasına girişmesi ve sonuç olarak da birey ve toplumsal hayat açısından olumsuz gelişmelere yol açması yüzünden genel olarak çözümlenmesi gereken bir problem olduğu söylenebilir. Bu hüküm özellikle olumsuz sonuçlara varan savunma mekanizmaları için doğrudur. Bireylerin kısa süreli de olsa stresten uzaklaşmak, olumsuzlukları en aza indirmek amacıyla sıkça başvurduğu savunma mekanizmalarının bazılarını incelemeye çalışalım.

Yüceltme: Yargıların tasfiyesi veya yükseltme de denilen bu mekanizma, gerginlikleri asıl hedeflerinden başka olan ve çoğu kere de toplum tarafından kabul edilmiş hedeflere veya faaliyetlere intikal ettirme sürecidir. Tatmin bekleyen güdü kendi hedefi dışında başka bir yöne çevrilmiştir. Örneğin sürekli engellerle karşılaşmış çirkin birinin kendini sanata, dine müziğe vermesi böylece engellenen dürtülerinin toplumca kabul edilen başka bir sahaya aktarılmasıdır.

Özdeşleşme: Başarısızlıklar, engellenmeler ve çeşitli gerginliklerle karşı karşıya kalan insanın bazen herhangi bir kişi ya da grupla kendini bütünleştirmeye çalışması olumlu sonuçlar doğurabilir. Hayatın ilk dönemlerinden itibaren gelişmeye başlayan özdeşleşme süreci, öğretmenin, anne ve babanın, arkadaşın, başrol oyuncusunun, milli bir kahramanın tek veya birlikte taklit edilmeleriyle başlayabilir.

Mantığa bürünme: Hepimiz mantıklı belirli değerlere göre hareket etmeyi isteriz Bu istekle çatışan davranışlarımızı kendimize ve çevremize mantıki sebepler, mazeretler bularak veya icat ederek akılcı göstermeye çalışırız. Yani davranışın arasındaki asıl güdüyü ve gerçeği gizler, onu tasvip edilen başka bir güdüyle veya gerçekle izole etmeye çalışırız. Örneğin bireyin yetersiz çalışmasını, kötü çalışma şartlarına veya gerekli eğitimin verilmediğine yüklemesidir.

Karşıt tepkiler kurma: Birey hakiki güdüsünün tam tersi bir güdüye sahip olduğuna inanarak esas güdüsünü gizleyebilir. Örneğin bilinçsiz olarak amirinden nefret eden bir genç kız, amirinin sıhhati ve rahatı ile fazlasıyla alakadar olabilir.

Yer değiştirme: Güdünün esas objesi yerine bir başkası konur. Böylece birey kendini kaygı yaratan güdüsüne karşı savunmuş olur. İşinde patrona kızan bunu belli etmekten korkan bireyin öfkesini karısından alıp, şiddet uygulaması gibi. Annesinden dayak yiyen çocuğun evin kedisine tekme atması örnek olarak verilebilir.

Gerileme: Geçmişe dönüş diyebileceğimiz bu mekanizma engellenen kişinin daha ilkel davranışlara yönelmesini, heyecanlarını daha az kontrol etmesini, değerlendirme kabiliyetinin azalmasını ifade eder. Kekelemeye başlamak, kızarmak, bağırmak, ağlamak gibi belirtileri olan bu tip davranışlar çocukluk ve gençlik dönemlerindeki duygusal dünyaya dönmek ihtiyacı ile yakından ilgilidir.

Vazgeçme çekilme: Rahatsız edici realiteye karşı aldırmamak, ondan kaçınmak çabasıdır. Hayal kırıklığının tecrübe edildiği alanı terk etmekle fert, engellerle karşılaşmamaya çalışacak, engeli aşma yolunda davranışlara yönelmeyecektir. Çalışma hayatındaki aşırı devamsızlıklar, işe geç kalmalar işte savsaklamalar bu çeşit çekilmedir.

Boyun eğmek: Çatışmalar ve doğuracağı kaygılardan kurtulmak için başkalarının davranışlarını kolayca kabul edip, bunlara uymak demektir. Karar vermeden kaçınmanın ve kendine güvenmemenin bu mekanizmanın gelişmesinde önemli yerinin olduğu söylenebilir.

Kötüleme ve Karşı Saldırı: Elde edilemeyen, erişilemeyen kişilerin, nesnelerin veya hedeflerin kötülenerek ve yapılan eleştirinin veya kınamanın sonucu ortaya çıkan sıkıntılardan kurtulmak için eleştiriyi yapanın kişiliğine saldırmak suretiyle gelişen bu mekanizmalar ayrı ayrı ya da birlikte olabilirler.

Hayal Kurma: Arzu ve istekler ya da güdüler tatmin olmadığı zaman, bu tatmin hayallerde aranır. Başarısızlıkları karşısında birçok insan mücadeleden kaçıp hayallerle avunurlar. Belli bir konuda başarı kazanan bir kimse de daha büyük başarıların hayali ile gerçeklerden uzaklaşacak şekilde yaşayabilir. Gerçekle hayal arasındaki sınır, dengesiz boyutlara ulaşırsa çatışma ve kaygılar daha da artar. Teselli edici ve olumlu faaliyetlere yol açıcı durumlarda, bu mekanizmanın nispeten faydalı olduğu kabul edilebilir.

Mutlaka Okumalısın!  Finansal Tablolar

 

Yakın çevrenizde en sık karşılaştığınız savunma mekanizmasını belirlemeye çalışınız. Bu savunma mekanizmasına insanların hangi durumlarda yöneldiğini tartışınız.

Stresle Bireysel Başa Çıkmada Uygulanacak Teknikler

Stresin verdiği zararları nasıl ortadan kaldırabiliriz ve stresi nasıl gelişme yolunda bir araç olarak kullanabiliriz. Sağlıklı yaşamak için stresli olmayan bir hayat dileyerek, stresin yol açtığı zararlardan ve muhtemel tehlikelerden uzak duramayız. Çünkü hem stres veren pek çok şey hayatın içinde vardır; hem de stres vericilerin bir bölümü başarı için gerekli olan dinamizmin ve gelişmenin sebebidir. Doktorlar ve psikoterapistler, otuzlu yıllardan günümüze dek strese karşı çeşitli mücadele yolları geliştirmişlerdir. Aralarındaki farklılıklara karşın tüm bu yöntemlerin amacı ruhsal ve kassal gerilimin giderek azaltılması ve duyumsal uyarıların hafifletilmesidir.

Stresler karşısında her kişinin durumu aynı olmayıp, ruhsal ve zihinsel işleyişi ile kendine hâkim olabilme kapasitesi, kişisel geçmişi, aile ve sosyal mesleki çevresi ile sınırlıdır. Bununla birlikte bazı yöntemlerin kişiye bağlı olarak az çok kalıcı etkiler yaratarak, bir rahatlama etkisine yol açtığı inkâr edilemez. Şimdi bu teknikleri gözden geçirelim.

Düzenli sağlık kontrolü: Stresin insan üzerinde yarattığı fizyolojik, psikolojik ve davranışsal sonuçlarından en az düzeyde etkilenmek ya da ortadan kaldırmak amacıyla bireyler düzenli sağlık kontrolünden geçirilmelidir. Bunun alışkanlık haline getirilmesi bireylerin sağlıkları açısından önemlidir. Düzenli sağlık kontrollerinin diğer bir rolü de bireylerde gerilimi azaltan bir faktör olmasıdır. Bu kontroller işyerlerinde yapılabileceği gibi, çalışanlar bunu alışkanlık haline getirerek sağlık merkezlerinde de yaptırabilirler. Bu durum hem bireyin moralini etkileyebilecek hem de olabilecek tehlikelere karşı önlem almasını sağlayacaktır. Özellikle tehlikeli mesleklerde çalışanlar, sürekli stres altında çalışanlar daha sık sağlık kontrolünden geçmek durumundadırlar.

Düzenli tatil alışkanlığı: Düzenli tatil alışkanlığı da çalışanlarda gerilimi azaltan yöntemlerden birisidir. Dinlenme ya da bulunduğu ortamdan uzaklaşma bireyleri rahatlatacaktır. Özellikle güvenlik güçlerinde çalışan personelin izinlerinin sınırlı çoğunluklada hiç olmaması gerilimi daha da arttırmaktadır. Bu nedenle de özellikle bu tür tehlikeli ve yoğun çalışma saatlerinin olduğu mesleklerde düzenli izin kullanma ve tatil alışkanlığı kazandırmaya daha da özen gösterilmelidir. Ancak birçok kişinin maddi imkânsızlıklar nedeni ile tatil yapma olanağı bulamayacağı düşünülebilir. Bu durumda devletin ya da işletmenin bazı tatil imkânları yaratması gerekecektir. Örneğin kamplar çalışanlara daha kolay ve ucuz tatil imkânı sağlayabilir. Bireyler, stresli ortamdan uzaklaşarak zihinsel ve bedensel rahatlama sağlayabileceklerdir.

Beslenme ve gıda rejimi: Gıda uzmanları uygun ve dengeli beslenmenin gerilimi azalttığını öne sürmüşlerdir. Uygun olmayan ve yetersiz gıda rejiminin gerilime yol açması ile ilgili iki görüş ileri sürülmüştür. Birinci görüşe göre, gerilime yakınlık gıda rejimindeki belirli elementlere duyulan alerjinin sonucudur. Gıda maddelerinde küçük miktarlarda bulunan kimyasal katkı maddeleri, meyve ve sebzelere sıkılan haşarat ilaçları ve diğer kirleticiler bireyin farkına varmadan gerilim içine girmesine neden olmaktadır. İkinci görüşe göre ise yaşanan gerilimin bireyin, normal gıda rejimiyle karşılanamayacağı belirli ek besin ve vitaminleri alması gerektirdiğidir. Ek besin ve vitaminler zamanla karşılanırsa gerilimin çok az zararı olacaktır. Gerilimin gıda rejimi ile ilişkisini bu iki teoriye dayandıran uzmanlar özellikle dengeli, çok yönlü düşük kolesterollü ve rafine gıdalardan oluşan beslenme biçimi önermektedirler.

Kendi yaşam tarzının yönetimi: Kişiler mümkün olduğu kadar stres kaynaklarından uzak durmaya çalışarak kendi yaşam tarzını yönetebilirler. Eğer bu stres faktörlerinden uzaklaşması mümkün olmuyorsa bu etkenlere teslim olmak yerine, bir takım dengeleyici teknikler yardımıyla başa çıkma yolları arayabilir. Ya da bireyler bazı gerilim yaratan olaylar altında sinirlenmemeyi, kendilerince uygun çözümler bulmayı deneyebilirler. Hobiler bulmak, bireylerin boş vakitlerini eğlenceli şeylere ayırmaları öneriler olarak verilebilir. Çalıştığımız ve kaygılandığımız zaman zihinsel mekanizmamızın küçük bir parçasını yorma riskini alırız. Eğlendiğimiz zaman uyarılan bir bölgenin fazla uyarılması riskini azaltırız. Böyle bir değişiklik dinlenmek kadar faydalıdır. Boş zamanı değerlendirme, bireyin gerçekten zevk alacağı toplumsal, kültürel ve sportif faaliyetlere katılarak, günlük yaşamın stresinden kurtulması ve insanlarla etkileşimde bulunarak kişilik kazanması olarak açıklanmaktadır.

Fiziki egzersizler: Gerilimin organizma üzerindeki baskısını ve etkilerini azaltan önemli bir stres yönetim tekniğidir. Kültürfizik, jimnastik, bisiklete binme, yüzme koşu, yürüme gibi aşırıya kaçmadan hafif nitelikte yapılabilen hareketlerden oluşmaktadır. Başkalarıyla yarış yapmadan ve eğlence şeklinde yapılan bu tür hareketlerin, stresin organizma üzerindeki etkilerini azalttığı söylenebilir. Bu tip fiziksel hareketler kalp ritmini düşürerek yüksek tansiyon, kas gerilimi riskini azaltmakta, bazı kas ve sırt ağrılarını dindirerek geçici bir süre için kaygı, depresyon vb. azalmasını sağlamak gibi kayda değer ruhsal sonuçlar vermektedir.

Mutlaka Okumalısın!  İşletmelerde Küçülme

Derin gevşeme teknikleri: Stresle mücadele etmenin etkin yollarından biri de derin gevşeme teknikleridir. Gevşeme yöntemleriyle insanlar vücutlarındaki gerginliği fark edebilir ve oluşmasını durdurmayı ve ortadan kaldırmayı öğrenebilirler. Böylece bireyler kendi özel tepkilerini tanıyarak, stresle başa çıkmanın yolunu bulmuş olurlar. Gevşeme metodu vücut egzersizlerinden oluşur. Derin gevşeme tekniği büyük ölçüde bedeni kontrol altına alma hususundaki çabalardan meydana gelmektedir. Bedeni kontrol etmek yolunda en önemli uygulamalardan birisi, öncelikle nefes almayı öğrenmektir. Ağır, derin ve sessiz bir nefes almaktan amaç, akciğerin bütününe havanın ulaşmasını sağlamaktır. Derin gevşeme duygusu gevşekliğin bedensel durum ve özelliklerine bağlı olarak ortaya çıkartılabilir. Gerçekten gevşemeyi başarabilmiş insanın solunumu derin ve rahat, kalp vuruşları ve nabız sayısı normaldir. Bu durumdaki insanın kasları gevşemiş, vücut dengesi sağlanmıştır. Gevşeme ile ulaşılan kalp vurum sayısının azalması, kan basıncının düşmesi gibi sonuçların genel sağlık üzerindeki olumlu birçok etkisinin yanı sıra özellikle yüksek tansiyon tedavisinde sağladığı yararlar çok sayıda bilimsel araştırma ile ortaya konmuştur.

Meditasyon: Meditasyon, bedeni fiziksel ve duygusal olarak dinlendirmek için içsel yoğunlaşmayı ve sakinliği gerektirir. Meditasyon bireylerde sıkıntıdan bir çeşit uzaklaşma yoludur. Meditasyon için sakin bir çevre ve yararına olan inanç gereklidir. Böylece günün belirli zamanlarında iş ve özel yaşantıyla ilgili sıkıntılardan uzaklaşılarak rahatlama sağlanmış olur.

Psikoterapik yöntemler: Açıklanan tüm yöntemlerin kendilerine göre etkileri ve yararları vardır. Birey kendisini stresten uzaklaştırabilecek en uygun yolu kendisi ve uzman yardımıyla belirleyebilir. Fakat daha çok ne yapacağını bilememe durumuna gelmeyen, strese karşı koyma düzeyi yüksek olan kişiler sağlıklarını korumak ve dirençlerini arttırmak konusunda etkindirler. Ancak kişinin ruhsal yapı direncinin günlük yaşamın zorluklarına karşı koymaya yetmediği kaygı, depresyon ve bazı bedensel bozuklukların yerleştiği durumlarda doktor, psikiyatrist, psikoterapistlere ihtiyaç vardır.

 

Yaşamınızda sıkıntılarınızı azaltmak için aldınız bireysel önlemleri gözden geçirerek, burada sıralanan önlemlerden hangilerinin sizin için uygun olduğunu tartışınız.

Stresi Önlemede Örgütsel Önlemler

Daha öncede belirtildiği gibi örgütsel yaşamda stres kaçınılmazdır. Stresin örgüte olan maliyeti yüksektir. Stres örgütlerde yöneticiler tarafından endüstriyel değişimin bir parçası ve başarının bir faturası olarak değerlendirilmektedir. Stres önleme yönetimi, bireysel ve örgütsel stresi önleyerek bireylerde örgüt sağlığını koruyabilecek belirli metotları olan bir örgüt felsefesidir. Stres yönetiminin ne olduğunu tam olarak anlayabilmek için birbirini tamamlayıcı üç adımdan söz etmek gerekir.

1. Adım: Stresi önlemede birinci adım aşırı ve gereksiz örgütsel talepleri azaltarak, bireylerin gereksiz yere stres altında kalmalarını önlemektir. Yönetim rolleri değiştirmek, katılımı desteklemek, esnek çalışma saatleri kullanmak, işi yeniden tasarımlamak, çalışma koşullarını düzeltmek ve sosyal destek sağlamak gibi tedbirler alabilir.

2. Adım: Bireylere kendilerinin başa çıkabileceği stresi önleme yöntemlerini göstermektir. Bunun için değişik yöntemlerden faydalanılabilir. Örneğin tavsiye edilen metotlar meditasyon, spor, hobiler bulma, stresli olaylara bireysel tepkileri azaltmadır. Bu metotlar birinci adımda belirtilen tedbirlere ilave olarak uygulanabilir.

3. Adım: Dikkatli bir yönetim bireylerde stres yaratabilecek faktörleri belirleyebilir. Alınan tedbirlere rağmen hala bireylerden bir cevap alınamamış ise üçüncü adıma geçilmelidir. Üçüncü adım müdahalede son çaredir. Bu amaç aynı zamanda yanlış yönetilmiş stresin bireysel ve örgütsel maliyet sonuçlarını minimize etmektir. Burada tıbbi yardım veya psikolojik bakım gerekebileceği gibi yönetim stratejilerinden de yararlanabilir. Stres yönetimin de alınabilecek diğer örgütsel önlemleri kısaca açıklamaya çalışalım.

Katılımlı yönetim: Katılmalı yönetim bir işletmede çalışan işgörenlerin doğrudan doğruya ya da temsilciler aracılığı ile özellikle kendilerini ilgilendiren konularda kararlara söz ya da oy hakkı ile katılmalarıdır. Bu sistemin uygulanmasında güdülen amaç, bir yandan işletmelerin etkinlik ve verimlilik düzeyini yükseltmek, öte yandan çalışanları sosyo psikolojik doyuma yöneltmektir. Katılımlı yönetimle çalışanlar bazı stratejik kararlarda kendilerine danışılmanın verdiği özgürlüğü yaşayacaklardır. Katılımlı yönetimin stresi azaltıcı bir etkisinin olmasının yanında iş performansını da arttırdığı bir gerçektir. Böylece toplantılarda çalışanların talepleri belirlenecek ve kontrol gerçekleşecektir. Değişikliklere olan direnç azalacak ve daha kolay benimsenebilecektir. Sonuç olarak iş taleplerine olan hoşgörü artacak, iş stresi de azalacaktır.

Amaçları Belirleme Faaliyetleri: Amaç belirleme programları örgüt taleplerini ve onların bireyler üzerindeki etkilerini olumlu hale getirmeyi amaçlayan diğer bir stresi önleyici programdır. İş yerinde stresi azaltmada kullanılan amaç belirleme programları iki aşamada uygulanır. Bunlardan birincisi amaçların belirlenmesidir. Çünkü işletme politikalarındaki açıklık ve doğru yönetim stresi en alt düzeyde tutabilecektir. Amaç belirleme programlarının ikinci aşaması performansı inceleme ve geri bildirimden yararlanmadır. Amaç belirleme programları yaklaşık ayda bir yapılmaktadır. Yapılan toplantılarda çalışanlara gerekli bilgi ve sosyal destek verilmektedir. Bu destek de stresi önlemede tampon görevindedir. Burada yöneticilere de önemli görevler düşmektedir. Yöneticilerdeki beceri ve duyarlılık eksikliği istenilen sonuçlara ulaşmayı güçleştirecektir. Yönetici, çalışanların performansları ve becerileri hakkında bilgili olmalıdır.

Mutlaka Okumalısın!  Para Piyasası Fonksiyonları ve Riski

Rol Analizi ve Sınıflandırılması: Örgütsel stres yönetiminde, stresi önleyici yöntemlerden biri rol analizi ve sınıflandırılmasının yapılmasıdır. Yöneticiler genelde iş devir hızı, işe gelmeme, uyuşturucu ve alkol kullanımı, görev ihmal nedenleri gibi konulara önem vermezler. Strese yol açabilecek nedenler üzerinde çok fazla durmazlar. Ayrıca iş yerinde rolden kaynaklanan stres yaygınsa buna uygun çözümler bulmak görevi yöneticilere düşer. Yönetimce bulunacak yollardan biri kişisel rollerin yeniden tanıtımı, görevlerin yeniden belirlenmesi yapılarak rol yükünün azalmasıdır. Araştırmalar rol belirsizliği ve rol çatışmalarının da çalışanlarda kayıtsızlık, öfkelenme, tatminsizlik sorumluluğu başkalarına yükleme gibi bazı problemlere yol açtığını göstermiştir. Aşırı rol yükünün azaltılması, stresle örgütsel başa çıkma yöntemi olarak sayılabilir. Aşırı iş ile çalışanlara ilgi göstermeli, onlara yapabilecekleri kadar iş vermelidir. İşin gerçekçi bir değerlendirilmesi yapılarak aşırı çalışan kişilere adaletli olmayan bir iş yükü yüklenmemelidir.

Zaman Yönetimi: Zaman baskısından kaynaklanan stresi önlemek için çeşitli zaman yönetimi teknikleri geliştirilmiştir. Zaman yönetimi teknikleri ne yapılacağına, hangi öncelik sırası içinde yapılacağına ve yapılacak işlerin daha kısa süre içinde nasıl yapılacağına ilişkin sistematik bir yöntem geliştirmiştir. Bu yöntemde temel öğe yapılacak işlerin yazılmasıdır. Liste bir taraftan yapılacak işlerle uzarken diğer taraftan yapılmış ve bitmiş işlerle kısalmaktadır. Bu tür bir zaman yönetimi genellikle stresi azaltmada üst düzey çalışanlara önerilmekle birlikte, her düzeyde çalışan birey için geçerli olabilir. Böylece çalışanlar zamanı iyi değerlendirdiği sürece kendi özel zevklerine de vakit ayırabilme şansına sahip olacaktır.

Sosyal Destek: Stresi önlemede kullanılan diğer uygulamalardan biri de sosyal destektir. İş yerlerinde sosyal desteğin insanları olumlu ölçüde etkilediği, son yıllarda üzerinde durulan konulardan birini oluşturmuştur. İşyerlerinde kurulan yakın arkadaş ilişkileri, iş dışındaki aile toplantıları, belirli kulüplere olan üyelikler, komşuluk ilişkileri, amirle olan iyi ilişkiler sosyal destek sağlamaktadır. Kısaca kişinin temel sosyal ihtiyaçlarının başka bireylerle etkileşim sonucunda tatmin edilmesine sosyal destek denilmektedir. Bu temel ihtiyaçlar ise sevgi, kendine güven, ait olma duygusu, kişiliği bulma, güvenlik ve onaylanmadır. Bu tür sosyal ihtiyaçların giderilmesi çalışanların fiziksel ve ruhsal sağlıklarını olumlu ölçüde etkileyen anahtar bir faktör olmaktadır. Bu durumda sosyal destek örgütsel stresi azaltmada etkin bir rol oynamaktadır.

Diğer bir sosyal destek sağlayıcı grup ailelerdir. Aile üyeleri ve arkadaş grupları ile yakın ilişkileri bulunan bireylerin stresle daha kolay başa çıktıkları söylenebilir. Örneğin iş sonrası ailesine vakit ayırma, arkadaşlarla oynanan bir basketbol maçı, gün boyunca alınan stresi azaltmaktadır. Sosyal desteğin faydaları şu başlıklar altında toplanabilir.

– Sosyal destekler stresli olayların ortaya çıkma ihtimalini azaltır.
– Eğer bu tür olaylar olursa önemli diğer kişilerle etkileşim, bireyin olayı algılama biçimini değiştirecek veya algılama şiddetini hafifletecektir.
– Stres düzeyinin şiddeti potansiyel gerilim olayının bireyin rolünü değiştirme derecesine bağlıdır.. Sosyal destek, rol gerginliği ile gerilim yaratan olay arasındaki ilişkiyi değiştirebilir.
– Sosyal desteklerin bireyin uyum düzeyi üzerinde doğrudan bir etkisi olabilir.

Duygusal iklimi kontrol: Modern örgütsel yaşamın gerginleştiricilerinden biri de değişimdir. Örgütler çalışanların bu değişime uyumlarını kolaylaştırmak için yeterli desteği vermek zorundadırlar. Bu destek örgüt yapısında ve yaptıkları işlerde değişiklikleri benimsemesine ve iş değişikliklerinin strese yol açmasını önleyecektir. Bu tür bir stresi önleme örgütte yöneticiler ile çalışanlar arasındaki etkileşime bağlıdır. Duygusal açıdan aralarında bir iletişim kurulması yapılacak değişikliklerin çalışanlara doğru ve açık bir şekilde yansıtılması örgütlerde önemlidir. Çalışanların değişikliklere katılmaları, fikirlerinin dikkate alınması sağlanmalıdır. Böylece stres önlenebildiği gibi, değişikliği benimseme ve başarıya ulaşmada kolaylaşacaktır.

Stres Yönetimi Eğitimi: Son yıllarda stresin üzerinde önemle durulan bir konu olması araştırmacıları stresin olumsuz etkilerini azaltma yollarını aramaya itmiştir. Bu araştırmalardan biri de örgütsel stresle iki şekilde başa çıkabileceğini öne sürmüştür. Bunlardan birincisi örgütle çevresel stres faktörlerini ortadan kaldırmak veya azaltmaktır. İkincisi ise bireylere stresle başa çıkmanın yollarını öğretmektir.

Stres yönetimi eğitimi bireylere stresle başa çıkma yollarını öğretme eğitimidir. Bu eğitimde, çalışanlardan bir gruba onların yaptıkları işin içeriğine bağlı olarak yaygın ve kapsamlı bir eğitim programı verilir. Bu programda öncelikle bireylere stresin sonuç ve nedenleri hakkında eğitim verilir. Ayrıca bireylere stresin psikolojik ve fizyolojik sonuçlarını nasıl azaltacakları öğretilir. Bu metotlar klinik psikolojide özellikle de endişe yönetiminde sık sık kullanılmaktadır.

Meslek stresini azaltmada en popüler yaklaşımlardan biri çok yoğun baskı altında olan işgörenlere yapılan psikoterapi veya bireysel rehberlik hizmetleridir. Stres yönetimi eğitimi ve çalışanlara verilen rehberlik hizmetleri örgütsel strese çözümün açık örnekleridir. Bu stratejiler çalışanların örgütsel stres sonuçlarından daha az etkilenmelerine ve bireylerin stresle daha kolay başa çıkmalarına yardım eder.