Yeni Yazı >>
Home / Genel / Örgüt Kültürü ve Sınıflandırılması

Örgüt Kültürü ve Sınıflandırılması

Örgüt kültürünü aşağıdaki başlıklara göre sıralayabiliriz:
1. Etkileşen kültür: Bu kültür, çalışanlar ve müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamaya yöneliktir. En önemli şey ortaya çıkan ihtiyaçlara en iyi hizmet vermektir. Etkileşen kültür, çevreyi etkilemekten çok, rekabet ve yeni teknolojilerin ortaya çıkardığı istek ve ihtiyaçları en iyi biçimde karşılar.

2. Bütünleşik kültür: Çalışanın ve müşterilerin ihtiyaçlarını etkilemeye, değiştirmeye yöneliktir. Bunu yeni ürünler veya hizmetler meydana getirerek, yenilikçi davranışlar sergileyerek, bir başka ifadeyle çevreyi etkileyerek gerçekleştirir.

3. Girişimci kültür: Prosedürlerin, politikaların uygulanması ve faaliyetlerin yürütülmesindeki sistemler üzerinde yoğunlaşmışlardır. Bu kültürlerde karar verme dış çevre etkileşimlerine göre yönlendirilir. Görevler kalıplaşmıştır. Bu nedenle katılımcılık yoktur. Çevresel ihtiyaçların karşılanmasına rutin faaliyetlerle devam edilir (Eren, 2000).

 

Örgüt kültürlerinden bir olan pazar kültürünü ve ona uygun kalite stratejilerini tartışın.

Çevre-Strateji ve Perakendeci Kültürü İlişkileri

Perakendeci kültürünün oluşmasında dış çevre koşullarının büyük etkisi vardır. Perakendeci kültürü, çevrede başarıya götüren bütün unsurları bünyesinde bulundurmalıdır. Örneğin, dış çevre olağanüstü müşteri hizmetlerini zorunlu kılıyorsa, perakendeci kültürü iyi müşteri hizmetlerini yüreklendirici biçimde olmalıdır. Yine eğer müşteri yüksek kaliteli ürün ve hizmet istiyorsa, perakendeci için geçerli olan kültürel değerler, kalite kontrol ve toplam kalite yönetimi (TKY) hizmet ve davranışlarını güçlendirecek biçimde oluşturulacaktır (Eren, 2000).

Çevre-strateji ve perakendeci kültürü ilişkileri söz konusu olduğunda Şekil 11.1′de görülen dört değişik tip kültür karşımıza çıkar. Bu kültür tiplerini şöyle açıklayalım:

1. Sert erkek/maço kültürü: Film, yapı, kozmetik ve reklam sektöründe çalışan firmaların örnek olarak gösterilebileceği bu kültürde, çevresel belirsizlik yüksek, kararlar risklidir. Çevreden gelen başarı ve başarısızlık haberleri ya da bir başka ifadeyle geri bildirimlerin hızlı olduğu durumlarda ortaya çıkar. Bu şirketler yüksek riskli kararlardan çekinmeyen ve başarılarının geri bildirimini hızlı alan girişimciler olduğundan bu kültürü temsil eden şirketler için kavgaya tutuşan ve hemen sonuç alan sert erkek tiplemesi yapılmaktadır.

Mutlaka Okumalısın!  Pazarlama İletişimi ve Halkla İlişkiler

2. Çok çalış sert oyna kültürü: Maço kültürünün tam tersine ekip halinde karıncalar ya da arılar gibi organize çalışan, böylece yüksek satış hacmini elinde tutan satıcılar bu kültürün kahramanlarını oluşturur. Alınan kararların risk derecesi düşük olmasına rağmen çevreden alınan kararların yanlış veya doğru oldukları ya da başarılı veya başarısız oldukları konusunda geri bildirimleri hızlıdır. Bu kültür, pazarlama yöntemi kuvvetli olan ve satış organizasyonların başarısında önem taşıyan firmalarda gereklidir.

Moda sektörü, meşrubat, perakende satış yapan marketler, bilgisayar üretip pazarlayan firmalar ve benzeri endüstri ve hizmet sektörleri bu kültürün özelliklerini taşır. Bu sektörlerin kültürel değerleri satış rakamlarına ulaşmak için çok gayret göstermeyi, rakiplerle mücadele etmeyi, müşterinin ihtiyaçlarına hizmet etmeyi her şeyin üstünde tutmayı gerektirir.

3. Şirketin üzerine iddiaya gir kültürü: Endüstri sektörleri itibariyle çevresel başarı riski yüksek ancak başarı için, çevreden gelecek geri bildirim için, uzun zaman beklenen büyük yatırım için söz konusu olan kültür çeşididir. Bu kültürde verilen kararların uygulama süreci uzun bir zaman alır ancak başarı elde etmek riskli ve rastlantıya bağlıdır. Bu kültürü temsil eden endüstrilere örnek olarak, uzay ve havacılık, inşaat, kazı ve madencilik sektörleri verilebilir.

4. Süreç kültürü: Çevresel belirsizlik riski düşük olan kararlar ile çevreden elde edilen geribildirimin yavaş olduğu kurumların kültürüdür. Bu kültürde en önemli değer, yapılacak işte yönetimin inandığı süreçleri takip etmektir. Örnek olarak hükümet örgütlerini, kamu kurumlarını, sigorta şirketlerini, finansal hizmet yapan ve kredi açan banka ve bankerleri sayabiliriz (Eren, 2000).